Trump, Oval Ofis’te Ramaphosa’ya Jeopolitik Pusu Kurdu: Diplomatik Onur Mekanı Siyasi Tiyatroya Sahne Oldu
WASHINGTON, ABD Başkanı Donald Trump, Çarşamba günü Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa’yı Oval Ofis’te ağırladığı sıradışı görüşmede beklenmedik bir çıkışla karşısına aldı. Oval Ofis’in ışıklarını kısarak televizyon kameraları önünde Ramaphosa’ya yönelttiği “beyaz soykırımı” suçlamaları, diplomatik bir görüşmeden ziyade siyasi bir şov izlenimi yarattı.
Bu sahne, Trump’ın 2025 yılında yabancı liderleri utandırmak amacıyla Oval Ofis’i bir tür propaganda sahnesine çevirdiği ikinci örnek oldu. İlki, Şubat ayında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaşanan yüksek tansiyonlu görüşmeydi. Ancak Ramaphosa, selefinden farklı olarak bağırış çağırışa girmedi; sakinliğini korudu ve Trump’ın iddialarına doğrudan meydan okumaktan kaçındı.
Oval Ofis: Onurdan Pusunun Sahnesine
Tarihi olarak diplomatik saygının simgesi olan Oval Ofis, Trump yönetiminde daha farklı bir amaca hizmet etmeye başladı. Ramaphosa’nın ziyareti, Trump’ın Güney Afrika’daki beyaz azınlığa yönelik “zulüm ve toprak gaspı” gibi temelsiz iddiaları yeniden gündeme getirdiği bir sahneye dönüştü.
Trump, görüşmenin ilerleyen dakikalarında ışıkların kısılmasını emrederek, iddialarına destek sunduğunu öne sürdüğü videoları ve makaleleri göstermeye başladı. Bu hamle, özellikle ABD ile Güney Afrika arasındaki gerginliği azaltma hedefiyle yapılan görüşmenin atmosferini tamamen değiştirdi.
Ramaphosa Soğukkanlı Kaldı
Trump’ın “beyaz soykırımı” temalı suçlamaları karşısında Ramaphosa, son derece dikkatli bir tutum sergiledi. Sözcüsü Vincent Magwenya, Güney Afrika televizyon kanalı Newzroom Afrika’ya yaptığı açıklamada, “Başkan Ramaphosa’nın kışkırtıldığını görebiliyordunuz. Ama gözü çekildiğini fark etti ve tuzağa düşmedi,” dedi.
Toplantının kamuoyuna açık kısmında tansiyon yükselse de, Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) kıdemli üyesi Cameron Hudson, “Görüşme bir sirk havası taşıyordu ancak öfkeye ya da hakarete varmadı. Uçurumdan aşağı yuvarlanmadı,” yorumunu yaptı.
Gaspard: “Trump’ın Şartlarıyla İlişki Kurmak Hiç Kimse İçin İyi Değil”
ABD’nin eski Güney Afrika büyükelçisi ve şu anda Washington’daki Amerikan İlerleme Merkezi’nde araştırmacı olan Patrick Gaspard, görüşmeye ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Gaspard, X platformunda yaptığı paylaşımda, Trump’ın Ramaphosa’yı “utanç verici bir gösteriye zorladığını” ve “sahte cinayet videolarıyla saldırdığını” söyledi. Gaspard’a göre, “Trump’ın şartlarıyla ilişki kurmak, hiçbir lider için sürdürülebilir bir yol değil.”
Jeopolitik Etkiler: Diğer Liderler Ne Düşünüyor?
Gözlemciler, bu tarz sahnelerin yabancı liderlerin Beyaz Saray davetlerini kabul etme konusunda daha temkinli davranmalarına yol açabileceğini söylüyor. Çünkü davet, diplomatik bir diyalogdan çok kamuoyu önünde küçük düşürülme riskini barındırıyor. Bu durum, Çin gibi ülkelerin gelişmekte olan ülkelerle daha sıcak ilişkiler kurma çabasını kolaylaştırabilir.
Trump’ın gösteriye dönüşen bu diplomatik hamlesi, Beyaz Saray’ın dış politika yaklaşımında nasıl kişisel takıntıların ön plana çıktığını ve geleneksel diplomatik normların nasıl esnetildiğini de gözler önüne seriyor. Ramaphosa ise tüm bu süreci, Trump’ın önerdiği lüks jet göndermesini mizahi bir dille geri çevirerek özetledi: “Sana verebileceğim bir uçağım olmadığı için üzgünüm.”
Beyaz Saray Sessiz
Beyaz Saray, görüşmenin özellikle Ramaphosa’yı zor durumda bırakmak amacıyla organize edilip edilmediği ve bu tür gösterilerin diğer liderlerin ziyaret konusundaki tutumunu nasıl etkileyebileceği konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak siyasi analistler, bu tür sahnelerin diplomatik ilişkilerde belirsizlik ve güvensizlik yaratabileceğine dikkat çekiyor.