ABD Hazine tahvil faizlerinin yükselmesi, küresel hisse senedi piyasalarında önemli dalgalanmalara yol açıyor. Özellikle 10 yıllık tahvil faizinin %4,6’ya ve 30 yıllık tahvil faizinin %5,1’e ulaşması, yatırımcıların risk algısını artırıyor ve hisse senedi değerlemeleri üzerinde baskı oluşturuyor.

Tahvil Faizlerindeki Artışın Hisse Senetlerine Etkisi
Yükselen Hazine faizleri, yatırımcıların risksiz getiri arayışını artırarak hisse senetlerinden tahvillere yönelmelerine neden oluyor. Bu durum, hisse senetlerinin cazibesini azaltıyor ve fiyat-kazanç (F/K) oranlarında düşüşe yol açıyor. Örneğin, S&P 500 endeksinin mevcut F/K oranı 21,8 iken, bu oranın 19,5’e düşmesi durumunda endeksin yaklaşık %11 değer kaybedebileceği öngörülüyor .
Küresel Piyasalarda Etkiler
ABD’deki faiz artışları, küresel piyasalarda da etkisini gösteriyor. Asya borsalarında Japonya’nın Nikkei 225 endeksi %0,8, Hong Kong’un Hang Seng endeksi %0,5 ve Güney Kore’nin Kospi endeksi %1,3 değer kaybetti. Bu düşüşler, ABD’nin 20 yıllık tahvil ihalesinde %5,047 gibi yüksek bir faiz oranı sunmak zorunda kalması ve yatırımcıların ABD’nin borç yönetimine dair endişeleriyle ilişkilendiriliyor .
ABD’de Ekonomik Endişeler
ABD’de, Moody’s’in ülkenin kredi notunu düşürmesi ve Başkan Trump’ın 2017 vergi indirimlerini uzatmayı planlaması, federal bütçe açığının artacağına dair kaygıları artırıyor. Bu gelişmeler, yatırımcıların tahvillere olan talebini azaltıyor ve faiz oranlarının yükselmesine neden oluyor. Yükselen faizler, tüketici ve işletme kredilerinin maliyetini artırarak ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir .
Sonuç
Yükselen Hazine faizleri, hisse senedi piyasaları üzerinde baskı oluşturarak yatırımcıların daha temkinli hareket etmelerine neden oluyor. Bu durum, küresel ekonomik büyüme üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Yatırımcıların, faiz oranlarındaki gelişmeleri yakından takip etmeleri ve portföylerini bu doğrultuda yeniden değerlendirmeleri önem taşıyor.