Orta Doğu’da beşinci gününe giren İsrail–İran savaşı, hem askeri hem diplomatik cephelerde kritik bir aşamaya ulaştı. ABD Savunma Bakanlığı, Güney Çin Denizi’nde konuşlu USS Nimitz uçak gemisinin rotasını değiştirerek bölgeye sevk ettiğini doğruladı. Pentagon yetkilileri, Vietnam görevi planlanan geminin artık Ortadoğu’ya yöneldiğini ancak yeni görevin detaylarının açıklanmadığını belirtti.
Trump yönetimi ise açık bir askeri müdahale mesajı vermekten kaçınsa da, İsrail’e desteği artırıyor. Başkan Donald Trump, Kanada’daki G7 Zirvesi sırasında “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” derken, İsrail’in İran’a yönelik operasyonlarını hafifletmeyeceğini düşündüğünü söyledi. İran’a yönelik “herkes Tahran’ı derhal boşaltmalı” çağrısını yineleyen Trump, Washington’a dönüşünün “ateşkesle ilgisi olmadığını, daha büyük bir meseleyle ilgili olduğunu” vurguladı.
İsrail Hava Hakimiyetini İlan Etti, İran Misilleme Sözü Verdi
İsrail ordusu, Tahran hava sahasında kontrol sağladığını ve İran’ın nükleer tesisleri dahil birçok stratejik noktaya saldırılarını sürdürdüğünü duyurdu. Saldırıların merkezinde Natanz ve Fordow gibi zenginleştirme merkezleri yer aldı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Grossi, Natanz’da 15.000 santrifüjün devre dışı kaldığını açıkladı.
İran Devrim Muhafızları ise İsrail’in Mossad ve Askeri İstihbarat Müdürlüğü’ne misilleme yaptıklarını iddia etti. Tahran’ın doğusunda patlamalar ve hava savunma faaliyetleri rapor edilirken, Natanz’da alarm seviyesi yükseldi. İranlı yetkililer, 224 sivilin hayatını kaybettiğini bildirirken, İsrail tarafı 24 sivilin öldüğünü ve yaklaşık 3.000 kişinin tahliye edildiğini açıkladı.
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i “Saddam Hüseyin’le aynı kaderi paylaşmakla” tehdit etti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Araqchi ise X üzerinden yaptığı açıklamada, “Trump diplomatikse ve bu savaşı durdurmak istiyorsa, sonuç odaklı adımlar atmalı. İsrail saldırganlığı sürerse, biz de durmayız” ifadelerini kullandı.
Hürmüz’de Çarpışma: Petrol Yolu Risk Altında
Bölgesel gerilim yalnızca askeri düzlemde sınırlı kalmadı. Salı sabahı Hürmüz Boğazı’nda iki petrol tankeri çarpıştı. Yangın çıkan gemilerde sızıntı veya yaralanma bildirilmedi. Ancak donanma kaynaklarına göre son günlerde bölgedeki ticari gemilere yönelik elektronik parazit müdahaleleri artış gösterdi.
Hürmüz, dünya petrol arzının yaklaşık %20’sinin geçtiği kritik bir rota. Tanker güvenliğine dair risklerin artması, küresel enerji fiyatlarını baskılamaya devam edebilir.
Diplomasi Çıkmazda, Askeri Yığınak Artıyor
Trump yönetimi, İran’la yeni bir nükleer anlaşma yapma hedefini koruyor. ABD’nin Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff veya Başkan Yardımcısı JD Vance’in Tahran’a gönderilme olasılığı gündemde. Ancak Trump, şu ana dek açık bir askeri destek kararı açıklamış değil.
Öte yandan, Çin hükümeti vatandaşlarını İsrail’den ayrılmaları konusunda uyarırken; İran, Umman, Katar ve Suudi Arabistan üzerinden Trump’a, Netanyahu’ya ateşkes baskısı yapması için çağrıda bulundu. Diplomatik kaynaklara göre Tahran, buna karşılık nükleer müzakerelerde esneklik gösterebileceğini belirtti.
Nükleer Tehdit Gölgesinde Yeni Eşik
İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) taraf olduğunu ve nükleer faaliyetlerinin barışçıl amaçlı olduğunu vurgularken; İsrail’in resmi olarak nükleer kapasiteye sahip olduğu ne doğrulanıyor ne de reddediliyor.
Çatışmanın fitilini ateşleyen ilk büyük saldırı, İsrail’in İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerine yönelik operasyonuydu. Ardından gelen karşılıklı açıklamalar ve sahadaki yıkım, Ortadoğu’yu nükleer bir eşiğe her geçen gün daha fazla yaklaştırıyor.
USS Nimitz’in bölgeye gönderilmesi, ABD’nin stratejik caydırıcılık hamlesi olarak yorumlanırken, krizin geniş bir cepheye yayılma riski artık sadece senaryo olmaktan çıkmış durumda.