Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre, temel gelir kaynağı farklılaşan hanelerde tüketim harcamalarının dağılımı, ülkedeki barınma krizinin hane bütçelerine olan etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Gelir gruplarına göre yapılan detaylı analiz, özellikle yardımlarla geçinenler ve emeklilerin barınma harcamalarındaki artışa paralel olarak temel gıda ve diğer zorunlu ihtiyaçlardan kısmak zorunda kaldığını gösteriyor.

Tüketim Harcamalarında Barınma Giderleri Öne Çıkıyor
Tablolarda açıkça görülen veriler, maaş, ücret ve yevmiye geliriyle geçinen hanelerde bile barınma harcamalarının (%24) gıda ve alkolsüz içeceklerden (%16,4) önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Müteşebbis geliri olanlar için bu oranlar sırasıyla %21,6 ve %18,4 düzeyinde. Gayrimenkul ve menkul kıymet gelirleriyle geçinenler için konut ve kira harcaması oranı %29,2’ye kadar yükselirken, gıda harcamaları yalnızca %12,7’de kalıyor.
En çarpıcı fark ise “diğer karşılıksız transfer gelirleri” (sosyal yardımlarla geçinenler) grubunda ortaya çıkıyor. Bu haneler, gelirlerinin %40,1’ini konut ve kira harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, temel gıda için yalnızca %23,2’lik pay ayırabiliyor. Bu durum, yardımlarla geçinen kesimin gıda harcamalarından ciddi oranda kısarak barınma ihtiyacını karşılamaya çalıştığını net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Emekliler de Zor Durumda
Emeklilik geliriyle geçinen haneler de benzer bir tablo çiziyor. Gıda harcamalarına %25 pay ayırabilen emekliler, gelirlerinin %35,7’sini konut ve kiraya harcıyor. Bu durum, emeklilerin de artan barınma maliyetleri karşısında temel ihtiyaçlarını kısmak zorunda kaldığını ortaya koyuyor.
Enflasyon ve Açık Sınırda Kira Artışları
Özellikle büyükşehirlerde son yıllarda yaşanan hızlı kira artışları ve konut piyasasındaki dengesizlikler, düşük ve orta gelirli grupları barınma krizine sürüklemiş durumda. Bu tabloda “gıda harcamalarından kesip kiraya aktarma” eğilimi, Türkiye’nin mevcut ekonomik kırılganlıkları ve gelir dağılımındaki eşitsizliklerin toplumsal yaşam üzerindeki yıkıcı etkilerini ortaya koyuyor.
Bu tablo, Türkiye’nin barınma krizinin yalnızca konut piyasasını değil, gıda güvenliği ve sosyal refah gibi alanlarda da ciddi sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Özellikle sosyal yardımlarla geçinenler ve emeklilerin, barınma ihtiyacını karşılayabilmek için temel gıda harcamalarından feragat etmesi, politika yapıcılar için alarm zillerini çaldırmalı.
Türkiye’de artan kira fiyatlarının denetlenmesi, sosyal konut projelerinin hızlandırılması ve sosyal yardımların konut desteği ile entegre edilmesi, bu kırılgan grupların üzerindeki yükü hafifletmek için kritik önemde.