Ünlü ekonomist Martin Armstrong, Avrupa ve Asya’da savaşın kaçınılmaz olduğunu, bu savaşın küresel çapta yıkıcı sonuçlar doğuracağını söyledi. Avrupa Birliği ülkelerinin hızla artan askeri harcamalarına, NATO’nun Rusya’yı provoke eden tutumuna ve Çin’in büyüyen askeri kapasitesine dikkat çeken Armstrong, “Bu artık sadece Ukrayna meselesi değil, NATO-Rusya savaşı” dedi.
Putin İstilacı Değil, Savunmacı
Röportajda Armstrong, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Avrupa’yı işgal etmek gibi bir niyeti olmadığını, aksine Batı’nın propagandasıyla şeytanlaştırıldığını vurguladı. “Putin 25 yıldır iktidarda. Eğer Avrupa’yı işgal etmek isteseydi, bunu çoktan yapardı” diyen Armstrong, Putin’in asıl amacının Donbas ve Kırım gibi etnik olarak Rus nüfusun yoğun olduğu bölgeleri korumak olduğunu savundu.
NATO’nun Varlık Gerekçesi Tehlike Üretmek
Armstrong’a göre NATO, Soğuk Savaş’tan sonra misyonunu yitirmiş bir yapı. Ancak varlığını sürdürebilmek için Rusya tehdidini diri tutmak zorunda. “NATO’nun Rusya’yı işgalci gibi göstermesi ekonomik ve askeri meşruiyet sağlamak için bir propaganda aracı” diyen Armstrong, Clinton dönemine ait gizli belgelerde Rusya’nın NATO’ya katılmasının dahi gündeme geldiğini, ancak bu teklifin Batı’daki sert unsurlar tarafından sabote edildiğini öne sürdü.
Avrupa Ekonomik Çöküşün Eşiğinde
Avrupa Birliği’nin borç batağında olduğunu belirten Armstrong, Almanya gibi ülkelerin ekonomik gücünün hızla zayıfladığını, küçük işletmelerin iflas ettiğini ve sanayinin küçüldüğünü dile getirdi. COVID-19 harcamaları, iklim politikaları ve Rusya’ya yönelik yaptırımların Avrupa ekonomisini çöküşe sürüklediğini vurguladı. “AB, Sovyetler Birliği’nin ekonomik kopyası gibi oldu. Her şey merkezden kontrol ediliyor ve bu da çöküşü hızlandırıyor” dedi.
Çin ABD’ye Alternatif Olmaya Hazırlanıyor
Çin’in 17 tersaneye sahip olduğunu ve ABD’nin yalnızca 5 tersanesi bulunduğunu söyleyen Armstrong, Çin’in ekonomik ve askeri olarak yeni bir süper güç olmaya hazırlandığını belirtti. ABD’nin Asya kültürünü anlayamadan yaptığı diplomatik hataların Çin’i agresifleştirdiğini savundu.
Ukrayna’da Rejim Baskısı ve Batı Destekli Kutuplaşma
Armstrong, Ukrayna’daki etnik çatışmaların 2014’ten bu yana Batı’nın teşvikiyle büyütüldüğünü, Zelenski yönetiminin otoriter uygulamalarına dikkat çekti. “Zelenski halk tarafından sevilmiyor, diktatör gibi davranıyor” diyen Armstrong, Donbas’taki Rus nüfusun maruz kaldığı saldırıların savaşın gerçek sebebi olduğunu ileri sürdü.
Savaş Kaçınılmaz mı?
Armstrong’a göre savaş kaçınılmaz. Bilgisayar modellerinin gösterdiği üzere, 2027 yılına kadar büyük bir savaş bekleniyor. Bu savaşta Çin’in Rusya’yı yalnız bırakmayacağını belirten Armstrong, “NATO’nun hedefi Rusya değil, nihayetinde Çin” dedi.
AB Dağılacak, ABD Çekilmezse Yıkım Kaçınılmaz
AB’nin bu süreçte büyük ihtimalle dağılacağını ifade eden Armstrong, Polonya hariç çoğu Orta ve Doğu Avrupa ülkesinin savaşa sıcak bakmadığını söyledi. ABD’nin NATO’dan çıkmaması halinde Rusya ve Çin’le karşı karşıya gelme riski taşıdığını da ekledi.
“Barış, ekonomik bağlarla sağlanır. Yaptırımlar değil, ticaret savaşları değil” diyen Armstrong, Batı’nın izlediği yolun felakete sürüklediğini söyledi.
“Bu Bir Roma Senaryosu Değil”
Avrupa’nın yeni bir Roma İmparatorluğu gibi yükseleceğini düşünenlerin hayal kurduğunu belirten Armstrong, “Bu sadece Macron’un emperyal fantezisi. Gerçeklik çok daha karanlık” dedi. Röportaj, Armstrong’un ilerleyen haftalarda ABD ve Kanada üzerine değerlendirmeler yapacağı ikinci bölüme göz kırparken sona erdi.