- İsrail, Suriye’nin güneyinde geniş bir silahsızlandırılmış ve uçuşa yasak bölge kurulmasını öngören yeni bir harita önerisini Şam’a iletti.
- Plan, İran’a karşı hava operasyonlarını kolaylaştıracak bir “koridor” yaratma ihtimali nedeniyle dikkat çekiyor.
- İdlib’deki Heyet Tahrir el-Şam lideri Ebu Muhammed el-Culani’nin, bu anlaşmaya imza atmaya hazır olduğu iddia edildi.
Öncesi ve Bağlam
Suriye iç savaşının 14. yılına yaklaşılırken, sahadaki dengeler hâlâ kırılgan. Özellikle güney cephe hattı –İsrail’in güvenlik öncelikleri, İran’ın askeri varlığı, Ürdün’ün sınır güvenliği ve Rusya’nın çekingen tutumu arasında– kritik bir bölge. Daha önce 1974’ten bu yana varlığını sürdüren BM denetimindeki tampon bölge İsrail-Suriye sınırındaki istikrarı kısmen sağlamıştı. Ancak Gazze savaşı sonrası bölgesel tansiyon yükselince İsrail, bu hattı genişletme arayışına girdi.

Yeni Planın İçeriği
İsrail’in önerisine göre:
- BM kontrolündeki tampon bölge (UNDOF) doğuya doğru 2 km genişletilecek.
- Dera ve Süveyda illerini kapsayan geniş alanlar silahsızlandırılmış bölgeye dâhil edilecek. Burada ağır silah ve askeri birlik konuşlanmasına izin verilmeyecek.
- Şam’ın güneyi uçuşa yasak bölge ilan edilecek; yani rejim uçakları ve İran destekli milislerin hava hareketliliği engellenecek.
Bu öneriyle İsrail, hem Golan Tepeleri’nin güvenliğini tahkim etmeyi hem de İran’ın Lübnan-Suriye hattındaki silah sevkiyatını zorlaştırmayı hedefliyor.

“Davud Koridoru” İddiası
Türkiye’de de yankı bulan plana ilişkin dikkat çekici bir yorum Berna Gülpınar’dan geldi. Gülpınar, haritaya bakıldığında oluşacak hattın aslında “Davud koridoru” gibi işlev göreceğini söyledi. Yani bu hat, İran’a yönelik hava saldırıları için açık bir lojistik hava koridoru sağlayabilir.
İsrail için bu, hem Hizbullah’ın lojistik ağını kırmak hem de Gazze’deki savaşı “kuzeye sıçratmadan” kontrol etmek anlamına geliyor. Ancak Şam yönetimi açısından bu, ülke egemenliğinin ciddi şekilde kısıtlanması demek.
Bölgesel Tepkiler ve İhtimaller
- İran: Böyle bir planı, doğrudan kendisine karşı hazırlanmış bir askeri düzenleme olarak görecektir. Bu nedenle hem Suriye rejimine baskıyı artırabilir hem de Lübnan üzerinden İsrail’e karşı hamleleri hızlandırabilir.
- Rusya: Şam’ın en önemli destekçisi olsa da Ukrayna savaşındaki sıkışmışlık nedeniyle İsrail’le doğrudan gerilimi tırmandırmak istemeyebilir.
- Ürdün: Güney sınırındaki kaçakçılık, uyuşturucu ticareti ve İran etkisinden rahatsız. Bu nedenle planın bazı yönlerini güvenlik açısından destekleyebilir.
- Türkiye: Dolaylı olarak İran ve Rusya’yla aynı cephede görünebilir; çünkü Suriye’nin toprak bütünlüğünü zedeleyen her adımı reddediyor.
İsrail’in güney Suriye için sunduğu bu harita, sadece bir ateşkes planı değil; bölgedeki güç dağılımını kökten değiştirme potansiyeli taşıyor. Eğer uygulanırsa, İran’ın bölgedeki hareket alanı ciddi ölçüde daralabilir. Ancak bu da yeni bir çatışma dalgasını tetikleme riski barındırıyor.
Kısacası, bu öneri bir “güvenlik planı” olmaktan çok, bölgesel ittifakların sınırlarını yeniden çizecek bir jeopolitik satranç hamlesi olarak görülüyor.