📍 İngiltere Savunma Politikalarında Radikal Dönüşüm
İngiltere, Rusya’dan gelen artan tehditler, nükleer riskler ve siber saldırılara karşı modern askeri kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla savunma yaklaşımını kökten değiştiriyor. Başbakan Keir Starmer liderliğinde açıklanan yeni strateji, geleneksel büyük ordulara dayanmak yerine insansız hava araçları, uzun menzilli füzeler ve siber savaş kabiliyetlerini önceliklendiriyor.
🔍 Savunma Harcamalarında Tarihi Artış
Starmer, Temmuz 2023’te göreve gelmesinin hemen ardından başlattığı Stratejik Savunma İncelemesi kapsamında, İngiltere’nin Soğuk Savaş’tan bu yana savunma bütçesinde en büyük sürekli artışı yapacağını duyurdu. Savunma harcamalarının 2027 yılına kadar GSYİH’nın %2,3’ünden %2,5’ine yükselmesi, sonraki parlamentoda ise %3 seviyesine ulaşması hedefleniyor.
Bu kapsamda, İngiltere’nin ana nükleer filosunun başlıklarının yenilenmesi için 15 milyar sterlin (yaklaşık 20,3 milyar dolar) kaynak ayrıldı. Ayrıca, mevcut 7 denizaltının yerini 12’ye kadar saldırı denizaltısının alması planlanıyor.
⚙️ Teknoloji ve İnsansız Sistemlere Yatırım
Savunma Bakanı John Healey, Ukrayna savaşında insansız hava araçlarının geleneksel topçu sistemlerinden daha fazla kayba yol açtığını vurgulayarak, “Silahlı kuvvetlerin eline yeni teknolojiyi en hızlı ulaştıran kazanacak” dedi. İngiltere’nin 7.000 adet uzun menzilli silah tedarik etmesi ve altı yeni mühimmat fabrikası kurması planlanıyor.
Siber ve Elektromanyetik Komutanlığı da güçlendirilerek, son iki yılda 90.000’den fazla “eşik altı” saldırıya maruz kalan İngiliz askeri ağlarının savunulması ve aynı zamanda siber saldırı kabiliyetlerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
🚢 NATO ve Hint-Pasifik’te Stratejik Konum
İngiltere’nin Fransa ile birlikte NATO’nun doğu kanadını koruması ve Hint-Pasifik bölgesinde deniz gücü varlığını sürdürmesiyle Avrupa’nın önde gelen askeri güçlerinden biri olduğu vurgulanıyor. Ancak İngiltere’nin ordusu, 70 bin 860 tam zamanlı eğitimli askerle Napolyon döneminden bu yana en küçük seviyede bulunuyor. Hükümet, artan küresel tehditler ışığında, teknolojik modernizasyona paralel olarak düzenli personel sayısını da orta vadede artırmayı hedefliyor.
🔗 “Önce NATO” Doktrini ve Trump Faktörü
Starmer hükümeti, hiçbir zaman tek başına savaşmayacağı politikasını “Önce NATO” doktrini olarak ilan ederken, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’nın kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk alması yönündeki çağrısına da cevap verdi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin üye ülkelerden savunma harcamalarını GSYİH’nin %3,5’ine çıkarmasını istemesi ve Trump’ın %5 hedefi talebi, Avrupalı hükümetlerin savunma yatırımlarında baskıyı artırıyor.
Starmer, İngiltere’nin 2029-2034 yılları arasında yapılacak bir sonraki parlamentoda %3 hedefini “yüzde 100” tutturacağına olan güvenini dile getirdi. Bununla birlikte, İngiltere’nin artan savunma harcamalarını iş ve refah yaratma potansiyeli olarak sunarak, zayıf büyüyen ekonomi ve memnuniyetsiz seçmenler arasındaki dengenin korunmasına çalıştığı belirtiliyor.
🏭 Savunma Sanayii Şirketlerine Pozitif Etki
Yeni denizaltı filosu ve modernizasyon planları, Babcock (BAB.L), BAE Systems (BAES.L) ve Rolls Royce (RR.L) gibi savunma şirketlerinin hisselerinde yükselişi tetikledi. Analistler, bu hamlenin İngiltere savunma sanayisini küresel pazarda daha rekabetçi hale getirebileceğine dikkat çekiyor.
📈 Ekonomik ve Jeopolitik Yorum
İngiltere’nin yeni savunma stratejisi, küresel güvenlik ortamında artan belirsizlik ve jeopolitik riskler karşısında proaktif bir modernizasyon hamlesi olarak öne çıkıyor. Siber yeteneklerin ve insansız hava araçlarının modern savaş doktrininde öncelikli hale gelmesi, hem askeri caydırıcılık hem de ulusal savunma sanayiinde yeni iş alanları yaratma potansiyelini güçlendiriyor. Bununla birlikte, bütçe baskısı ve artan enflasyon ortamında sürdürülebilir finansman politikalarının izlenmesi kritik olacak.