Harvard Üniversitesi, ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın (DHS) uluslararası öğrenci kabul yetkisini iptal etmesinin ardından, Trump yönetimine karşı federal mahkemede dava açtı. Üniversite, bu kararın Anayasa’nın Birinci Değişikliği’ni ve diğer federal yasaları ihlal ettiğini savunarak, uygulamanın durdurulması için ihtiyati tedbir talebinde bulundu.
DHS’nin Gerekçesi ve Harvard’ın Tepkisi
DHS, Harvard’ın kampüsünde Yahudi öğrencilere yönelik güvenli bir ortam sağlamadığını ve Çin Komünist Partisi ile iş birliği yaptığı iddialarıyla, üniversitenin uluslararası öğrenci kabul yetkisini iptal ettiğini açıkladı. Harvard Rektörü Alan Garber, bu kararın üniversitenin akademik özgürlüğüne ve araştırma misyonuna ciddi zarar verdiğini belirterek, uygulamanın siyasi bir misilleme olduğunu ifade etti.
Uluslararası Tepkiler ve Etkiler
Harvard’ın yaklaşık 7.000 uluslararası öğrencisi bulunuyor ve bu sayı, üniversitenin toplam öğrenci nüfusunun dörtte birine denk geliyor. Çin hükümeti, bu kararın ABD’nin küresel akademik itibarına zarar vereceğini belirterek eleştiride bulundu. Almanya’nın eski sağlık bakanı ve Harvard mezunu Karl Lauterbach ise bu adımı “araştırma politikası intiharı” olarak nitelendirdi.
Gelecek Adımlar ve Beklentiler
Harvard Üniversitesi, DHS’nin kararının yürürlüğe girmesini engellemek amacıyla mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulundu. Bu dava, üniversitelerin federal hükümetle olan ilişkileri ve akademik özgürlükleri açısından önemli bir emsal teşkil edebilir. Mahkemenin vereceği karar, sadece Harvard’ı değil, ABD’deki tüm yükseköğretim kurumlarını ve uluslararası öğrencileri etkileyecek nitelikte olacak.