Fransa ve Birleşik Krallık, Ukrayna’da muhtemel bir ateşkesi korumak ve olası Rus saldırganlığını caydırmak amacıyla “hava gücü destekli” bir “güvence gücü” kurmayı değerlendiriyor. Batılı yetkililerin aktardığına göre, bu planın dayanak noktası Fransa ve Birleşik Krallık’ın üstün hava kuvvetleri olacak; kara birlikleri ise ilk aşamada kritik tesisleri korumakla sınırlı bir rol üstlenecek.
Hedef: Rusya’yı Ateşkesten Caydırmamak
Önerilen plana göre, Ukrayna’daki bir ateşkes anlaşmasının uygulanmasını sağlamanın en etkili yolu, Batılı devletlerin “ezici hava üstünlüğünü” kullanarak Rusya’ya net bir mesaj vermek: “Herhangi bir ateşkes ihlâli, anında karşılık bulacak.” Yetkililer, bu yaklaşımın Rusya’yı ateşkesi bozmaktan caydırabileceğine inanıyor.
- Hava Gücü Ağırlıklı Strateji: Geleneksel bir “büyük kara gücü” görevi yerine, savaş uçakları ve insansız hava araçları gibi hava unsurları etkin kılınacak.
- Kara Gücünün Rolü: Kara birliklerinin, Ukrayna’nın nükleer santralleri, limanları ve kritik altyapısını koruması öngörülüyor.
ABD Desteği Kritik Görülüyor
İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer, bu planın hayata geçmesi için ABD’nin geri planda büyük bir destek sağlaması gerektiğini vurguluyor. Starmer, kısa süre içinde ABD Başkanı Donald Trump ile Washington’da bir araya gelerek, Avrupa’nın önerdiği modelin ABD tarafından nasıl desteklenebileceğini ele alacak. Trump’ın son günlerde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e yönelik eleştirel ifadeleri, Avrupa başkentlerinde “ABD desteğinin kapsamı nasıl şekillenecek?” sorusunu gündeme getiriyor.
- Starmer’ın Açıklaması: “Bu, Rusya’yı daha fazla saldırıdan caydırmanın en etkili yolu. ABD’nin caydırıcı bir güvenlik garantisi olmadan kalıcı barışı sağlamak zor.”
Olası Senaryolar ve NATO İçindeki Tartışmalar
Fransa-İngiltere ekseninde geliştirilmekte olan bu plan, NATO ve AB içinde farklı varyantlarıyla ele alınıyor. İleride daha büyük bir kara konuşlandırması seçeneği de göz ardı edilmiş değil.
- Ortak Komuta Merkezleri: Fransız-İngiliz müşterek kurmay yapısı olan Combined Joint Expeditionary Force (CJEF) öne çıkıyor.
- NATO İçi İstişareler: Bazı üye ülkeler, NATO’nun da dahil olacağı bir çerçevede “ateşkesin korunması” fikrini destekliyor.
- Tarafsız veya Rusya’ya Dost Ülkelerin Veto İhtimali: AB kapsamında ortak askeri borçlanma veya ortak savunma anlaşmaları, bazı üye ülkelerin çekinceleri nedeniyle sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle, İngiltere ve Norveç dahil hükümetler arası bir mekanizmanın formülü aranıyor.
Fransa’nın Yaklaşımı: Kara Yerine Hava Gücü
Daha önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron; Ukrayna’daki barışın korunması için büyük bir kara gücünün konuşlandırılması seçeneğinden bahsetmişti. Şimdiyse, savunma uzmanları “Batı’nın hava kuvvetleri alanında Rusya’ya karşı daha bariz bir üstünlüğü olduğunu” belirtiyor.
- Öncelik Temas Hattı Değil, Altyapı Koruması: Kara birliklerinin, Ukrayna’nın iç kesimlerinde veya şehirlerde yoğun bir konuşlanmasındansa, kritik altyapı (nükleer santraller, limanlar, vb.) çevresinde “koruma halkası” oluşturması hedefleniyor.
- Caydırıcılık Mantığı: Rusya’nın ateşkesi bozması hâlinde, Batılı hava güçlerinin hızlı ve sert misillemesi, “overwhelming deterrent” (ezici caydırıcılık) oluşturacak.
AB İçinde Alternatif Bir Finansman Mekanizması
AB Konseyi Başkanı António Costa, üye ülkelerle yürüteceği görüşmelerde, Ukrayna’ya yönelik kolektif askeri desteğin nasıl yapılandırılabileceğini araştırıyor. Böylece, “ateşkesi uygulama ve koruma sürecine dair somut taahhütlerin” belirlenmesi amaçlanıyor.
- Hibrit Finansman: AB ya da ayrı bir hükümetler arası yapı tarafından sağlanan fonların, lojistik, hava savunma, eğit-donat programlarına aktarılması.
- Mali Yük Paylaşımı: Bazı ülkeler, “Ekonomik külfetin adil paylaşılması” noktasında çekincelerini koruyor.
Fransa ve Birleşik Krallık’ın geliştirdiği “Hava Gücü Destekli Güvence Gücü” modeli, Ukrayna’da olası bir ateşkesi kalıcı hâle getirmeyi amaçlayan yeni bir güvenlik formülü olarak ön plana çıkıyor.
Plan, kara birliklerinin yoğun kullanımından ziyade, “Rusya’yı ateşkesten caydıracak” büyük bir hava gücü tehdidine dayalı. Avrupalı liderler, ABD olmadan böyle bir caydırıcılığın tam anlamıyla işe yaramayacağını kabul ediyor. NATO içi dengeler, AB üyesi bazı ülkelerin veto endişesi ve Trump yönetiminin Zelenskiy’ye yönelik eleştirileri, bu girişimin başarı şansını etkileyecek faktörler olarak görülüyor.
Önümüzdeki haftalarda, Sir Keir Starmer’ın Washington ziyareti ve Trump yönetimiyle yapılacak istişareler, bu girişimin somut bir savunma planına dönüşüp dönüşemeyeceğini büyük ölçüde belirleyecek. (Kaynak)