Son üç gün içinde Çin’den kalkıp Lüksemburg varışlı olarak planlanan ancak İran hava sahasında radardan kaybolan üç ayrı Boeing 747 tipi kargo uçağı, uluslararası güvenlik çevrelerinde ciddi soru işaretlerine neden oldu. Her biri aynı rota ve modelle gerçekleşen bu uçuşların, klasik sivil nakliyat çizgisinden saparak askeri içerikli sevkiyat şüphesi taşıdığı belirtiliyor.
🛰 Uçuş Planı: Çin’den kalkış, İran’da ‘görünmezlik’
Uçaklar resmi kayıtlarda Lüksemburg’a gidiyor görünse de, İran hava sahasında aniden ADS-B (otomatik bağımsız gözetim) sinyallerini kapatmaları ve rotadan sapmaları dikkat çekti. Radar verilerine göre uçaklar, İran’ın merkezine yöneldikten sonra yaklaşık 45-60 dakikalık “karartılmış bir bölüm” geçiriyor ve ardından yeniden Avrupa’ya yöneliyor. Bu durum, “gizli bir teslimat veya iniş” şüphesini artırıyor.
✈ Boeing 747: Sivil mi, askeri mi?
Boeing 747 tipi kargo uçakları, büyük hacimli ve ağır yük taşımacılığı için ideal olarak bilinse de, bu uçaklar geçmişte özellikle askeri donanım ve füze parçaları taşımacılığında sıklıkla kullanıldı. Çin’in bu model uçaklarla gerçekleştirdiği bu ardışık uçuşlar, alışıldık sivil lojistikten çok daha farklı bir izlenim bırakıyor.
🧱 Geçmişte ne olmuştu?
Hatırlanacağı üzere 2023 ve 2024 yıllarında, Çin menşeli bazı şirketlerin İran’a balistik füze parçaları, yüksek dayanımlı alaşımlar ve motor sistemleri gönderdiği tespit edilmişti. ABD ve AB tarafından kara listeye alınan bu şirketlerin kargo uçaklarıyla ilişkisi olduğuna dair istihbaratlar o dönemde de gündeme gelmişti.
🔍 Uzmanlardan uyarı: “Asimetrik tedarik zinciri oluşuyor”
Savunma analisti Dr. Thomas Wexler, “Çin, konvansiyonel olmayan rotalar üzerinden İran’a askeri kapasite aktarmanın yollarını geliştiriyor olabilir. Bu, Lüksemburg gibi sivil amaçlı görünen varış noktaları üzerinden perdeleme yapılan bir sevkiyat şemasıdır. Radardan kaybolan uçuşlar, bu stratejinin işaret fişeği olabilir,” dedi.
⚠ G7 sonrası zamanlama dikkat çekici
Uçuşların tam da G7 Zirvesi’nin İran-İsrail gerilimine dair ortak açıklamalar yaptığı günlerde gerçekleşmesi, diplomatik boyutunu da büyütüyor. Çin’in İran’a askeri destek sinyali, küresel ittifak dengelerini etkileyebilecek nitelikte.
SONUÇ:
Çin ile İran arasındaki bu şeffaf olmayan hava trafiği, yalnızca silah sevkiyatı şüphesiyle değil, aynı zamanda küresel güvenlik mimarisine meydan okuma anlamı taşıyor olabilir. Lüksemburg adı altındaki bu uçuşlar, görünürde ticari ama içerikte stratejik bir aktarma zincirine işaret ediyor.