
Küresel piyasalarda son haftalarda yaşanan gelişmeler, ekonomik göstergeler, jeopolitik riskler ve teknoloji yatırımları ekseninde yeni bir fiyatlama dinamiği oluşturuyor. Piyasa profesyonelleri, özellikle ABD’deki enflasyon verileri, Cumhuriyetçilerin genişleyen politika vizyonu ve yapay zekâ yatırımlarına odaklanarak yatırımcılar için dengeli bir iyimserlik ortamı tanımlıyor.
Nisan ayı TÜFE ve ÜFE verileri, ABD’de fiyat artışlarının yavaşladığını ortaya koyuyor. Bu gelişme, Fed’in para politikasını desteklerken, ekonomik istikrar algısını güçlendiriyor.
Bu göstergeler, ABD ekonomisinin ciddi bir durgunlukla karşı karşıya olmadığını gösteriyor.
Trump’ın başkanlıkta ilk 100 gününü tamamlamasının ardından Cumhuriyetçi Parti’nin gündemi netleşiyor. Gündemin ana başlıkları:
Yakın zamanda Avrupa Birliği’nin kısa süreli uyguladığı %50’lik gümrük vergisi ve ardından bu kararın hızla geri çekilmesi, piyasa oynaklığına örnek teşkil ederken, politik çerçevenin temel hatlarının devam ettiğine işaret ediyor.
Piyasa fiyatlamasında öne çıkan üç etken:
Yatırımcılar, 4 Temmuz’a kadar Çin, AB, Japonya veya Hindistan’ı içeren büyük bir ticaret anlaşmasının duyurulmasını bekliyor. Bu beklenti, temkinli bir iyimserlik oluşturuyor. Ancak ABD Dolar Endeksi ve tahvil getirileri henüz bu tabloyu tam yansıtmıyor.
Cumhuriyetçi vergi planlarının, önümüzdeki 10 yılda bütçe açığını yaklaşık 3 trilyon dolar artırması öngörülüyor. Ancak:
Bu göstergeler, borç yüküne rağmen piyasada genel bir güven ortamı sağlıyor.
S&P 500 endeksi, 8 Mayıs’taki ticaret gelişmeleri sonrası 200 günlük ortalamasının üzerinde kalmayı başardı. Ancak sabit getirili menkul kıymetler ve döviz piyasaları daha temkinli bir seyir izliyor. Bu durum, yatırımcıların Fed iletişimi ve ticaret müzakerelerine odaklandığını yansıtıyor.
Yapay zekâ, uzun vadeli büyüme açısından piyasanın odaklandığı ana temalardan biri. Dikkat çeken gelişmeler:
Yapay zekâ altyapısına yapılan yatırımlar, teknoloji dışındaki sektörleri de dönüştürme potansiyeli taşıyor.
Düzenleyici destek ve stratejik yatırımlarla nükleer enerji yeniden gündeme geliyor. Oklo gibi şirketlerin hisse performansı bu trendi yansıtıyor. Enerji arz güvenliği ve karbonsuzlaşma hedefleriyle de uyumlu olan bu alan, politika desteğini arkasına alıyor.
Bitcoin’in rekor seviyelere ulaşması ve Coinbase’in S&P 500 endeksine dahil edilmesi, kurumsal ilginin kripto varlıklara kaydığını gösteriyor. Kripto paralar, Cumhuriyetçi gündemde yapay zekâ ve nükleer enerjiyle birlikte stratejik bir yatırım teması hâline geliyor.
Siyasi gündemler, ekonomik veriler, ticaret anlaşmaları ve teknolojik dönüşümler; piyasa fiyatlamalarında çok boyutlu bir denge yaratıyor. Piyasa profesyonelleri, bu gelişmeler doğrultusunda stratejilerini ihtiyatlı ancak olumlu bir perspektifle şekillendiriyor.
