Yılbaşından bu yana ABD hisse senedi fonlarına net 156 milyar dolar tutarında para girdi; bu rakam geçen yılın üç katı olurken 2021’de görülen 154 milyar dolarlık rekoru da aştı. Aynı dönemde küresel hisse fonları 250 milyar dolar çekerek 2024’ün iki katına ulaştı; bu seviye 2021’deki 413 milyar dolarlık tarihi zirvenin altında kalsa da momentumun güçlü seyrettiğine işaret ediyor. EPFR ve LSEG Lipper verileri, yatırımcıların özellikle tarife geriliminin gevşediği haftalarda risk iştahını artırdığını gösteriyor.
Küresel Akımın Detayları
Bank of America’nın son fon akım raporuna göre, mart ortasında görülen sert satışlara rağmen yılbaşından bu yana küresel hisse fonlarına toplam 156 milyar dolarlık net giriş korundu. ABD piyasasında ETF’ler, 2024’te 1,1 trilyon dolarlık rekor girişten sonra 2025’e de hızlı başladı; analistler “1 trilyon dolar yeni normal olabilir” yorumunu yapıyor. Morningstar verileri mart ayında ABD hisse fonlarına yalnızca 5,7 milyar dolar giriş olduğunu, buna karşın pasif büyük ölçekli fonların pozitif seyrini sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Volatilite artarken bireysel yatırımcılar “düşüşü al” stratejisini benimsedi. Wall Street Journal, genç trader’ların volatil dönemleri fırsat olarak gördüğünü ve nisandan bu yana 21 milyar dolarlık hisse senedi alımı yaptığını belirtiyor. Sosyal medyada da benzer bir iyimserlik hâkim; Stocktwits ve Kobeissi Letter paylaşımları güçlü girişlerin devam ettiği vurgusuyla geniş kitlelere ulaştı.
YCharts ve Investment Company Institute (ICI) istatistikleri, uzun vadeli yatırımcıların hisse—özellikle teknoloji ve tematik ETF’ler—tarafındaki pozisyonlarını artırdığını, buna karşılık aktif yönetilen fonlardan çıkışların sürdüğünü gösteriyor. Reuters’in haftalık akım izleme raporunda da Avrupa ve Asya fonlarına gelen güçlü girişlere karşın ABD fonlarına kısa vadeli çekilmelerin yaşandığı, bunun büyük resimdeki pozitif trendi bozmadığı aktarılıyor.
Uzmanlar, bilanço sezonunun beklentilerden iyi gelmesi ve Trump yönetiminin Çin tarifelerinde yumuşamaya gidebileceği sinyalinin risk algısını desteklediğini ifade ediyor. Ancak volatilite ve değerlemelerin yüksekliği, fon yöneticilerini temkinli kalmaya zorluyor. Buna rağmen şu ana kadarki güçlü girişler, yatırımcıların geri çekilmeleri alım fırsatı olarak görmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
