BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Dünyanın en iyi yapay zekâ yetenekleri için verilen mücadele çılgınca bir hâl aldı. Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, “süperzekâ” laboratuvarı için yürütülen işe alım sürecini bizzat yönetiyor. Ortaya atılan rakamlar ise dudak uçuklatıyor: Apple’ın yapay zekâ modellerinden sorumlu yöneticisini transfer etmek için iddiaya göre 200 milyon doların üzerinde teklif sunuldu. OpenAI yöneticileri ise Zuckerberg’in bu hamlelerine karşılık olarak ücretlendirme sistemlerini “yeniden kalibre ettikleri” söyleniyor. Ancak bu kadar yetenekli kişileri işe almanın mantıklı olması için, yeteneğin gerçekten taşınabilir olması ve bu yıldız isimlerin yeni kurumlarında da parlamaya devam etmesi gerekir.
Bu ise tartışmalı bir konu. Ortalama olarak, kurum içinden terfi eden çalışanlar dışarıdan alınanlara kıyasla daha iyi performans sergiliyor. İçeriden gelen kişiler bazı temel avantajlara sahip: Kime hangi sorunun sorulacağını bilirler; sisteme nasıl giriş yapılacağını bilirler. Eğer sorun yalnızca bu temel prosedürler olsaydı, bir yıldız bunları çabucak aşabilirdi. Ancak esas mesele şudur: Bir insanın gösterdiği yüksek performans sadece kendi parlaklığından değil, çevresindeki bağlamdan – yani ilişkiler, kültür, süreçler ve örtük bilgiden – ayrı düşünülemez.
Bu kurumsal faktörlerin yıldızların performansına etkisini ortaya koymaya çalışan çeşitli çalışmalar var. Bu alandaki en bilinen araştırmalardan birini Harvard Business School’dan Boris Groysberg yaptı. Linda-Eling Lee (MSCI) ve Ashish Nanda (Harvard) ile birlikte yazdığı bir makalede, Groysberg en iyi yatırım analistlerinin başka firmalara geçtikten sonraki performansını inceledi. Teorik olarak, analistler aynı şirketleri ve müşterileri takip ettiği için bir kurumdan diğerine geçmek performansı değiştirmemeliydi. Ama pratikte yıldızların performansında düşüş yaşandığı görüldü. Aynı sonuca Claudia Gabbioneta (York Üniversitesi) ve ekip arkadaşları da ulaştı. Onlar da 2000–2017 yılları arasında İngiltere’deki hukuk firmalarına bakarak, bir yıldız avlayan departmanların ertesi yıl, diğerlerinden daha kötü performans gösterdiğini buldu.
Bu durum, yeni gelen yıldızların mevcut çalışanların verimliliğini olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. ESADE’den Matteo Prato ve IESE’den Fabrizio Ferraro’nun yaptığı bir başka çalışmada, yıldız analistlerin gelişi sonrası ekipteki diğer çalışanların performansında özellikle alt kademe analistler arasında düşüş yaşandığı görüldü. Bu da, yıldızların kaynakları ve ilgiyi kendilerine çekerek daha az göz önünde olan meslektaşlarını gölgede bıraktığı yönündeki hipotezi destekliyor.
Elbette bazı nüanslar var. Groysberg’in Amerikalı futbol oyuncuları üzerine yaptığı başka bir çalışmada, karmaşık oyun planları gerektiren “wide receiver” pozisyonundaki oyuncular takım değiştirdiklerinde daha düşük performans sergilerken, topa vurmak dışında takımla fazla etkileşimi olmayan “punter” oyuncularında böyle bir düşüş gözlenmedi. Yani bir iş tamamen bireysel beceriye bağlıysa, yetenek taşınabilir.
Alternatif olarak, yüksek performans bir ekip dinamiğinden kaynaklanıyorsa, çözüm tüm ekibi birden transfer etmek olabilir. Groysberg’in çalışmasına göre, ekibiyle birlikte firma değiştiren yıldız analistlerin performansında düşüş yaşanmıyor. Ayrıca yeni gelenlerin karakteri de önemli. Cornell Üniversitesi’nden Rebecca Kehoe ve Drexel Üniversitesi’nden Daniel Tzabbar’ın ABD biyoteknoloji firmaları üzerinde yaptığı araştırma, işbirliğine yatkın yıldızların ekip arkadaşlarının üretkenliğini artırdığını gösteriyor.
Yapay zekâ alanında ise yıldız transfer stratejisi daha anlamlı olabilir. Bu alanda öncü bilgi çok değerli. Az sayıda yetenekli insan bile orantısız ölçüde büyük etki yaratabiliyor. Ayrıca bu şirketlerde hâlihazırda yerleşik ekipler az olduğu için hayal kırıklığı yaratma riski de daha düşük. Aynı zamanda araştırmalar gösteriyor ki yıldızlar, daha yüksek performanslı bir şirkete geçtiklerinde en iyi sonucu veriyor; yani kaybettikleri ilişkiler ve yapıların yerini yeni kurumun daha güçlü imkânları doldurabiliyor. Kısacası, yıldız isimlere büyük paralar dökerek “yakalamaya çalışma” stratejisi, sonuç verip vermeyeceği belirsiz, riskli bir kumar olabilir. ■