Wall Street Journal’ın haberine göre, Türkiye, yaklaşık 5,6 milyar dolar değerinde Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımına yönelik anlaşmayı bu hafta içinde resmen duyurmaya hazırlanıyor. Ankara’nın Eurofighter konsorsiyumu ile yürüttüğü görüşmeler, İngiltere ve İtalya tarafından desteklenirken, Almanya’nın rezervleri nedeniyle bir süredir siyasi blokaj altındaydı.
Eğer anlaşma tamamlanırsa, bu Türkiye’nin son yıllardaki en büyük konvansiyonel savunma alımlarından biri olacak. Aynı zamanda NATO içi savunma entegrasyonu, hava gücü modernizasyonu ve jeopolitik denge arayışının bir göstergesi olarak da okunmalı.
📌 Neden Eurofighter?
- F-16V teslimatlarının gecikmesi ve Kongre onay sürecindeki belirsizlikler nedeniyle, Türkiye ara çözüm arayışındaydı.
- Milli Muharip Uçak KAAN envantere girmeden önce oluşabilecek taktik boşluk, Typhoon’larla kapatılmak isteniyor.
- Typhoon’lar, özellikle hava–hava üstünlük görevlerinde yüksek irtifa manevra kabiliyeti ve radar teknolojisiyle öne çıkıyor.
💰 Finansal Büyüklük ve Yansımalar
Anlaşmanın değeri 5,6 milyar dolar civarında. Bu hacim:
- 2025 savunma bütçesinin yaklaşık %28’ine denk geliyor.
- Euro cinsinden borçlanma ve ödeme takvimi açısından Hazine’nin döviz ödemeli dış yükümlülüklerine önemli bir ek baskı oluşturabilir.
- Ödemelerin içeriği henüz açıklanmasa da, bazı kaynaklara göre TUSAŞ ve ASELSAN gibi yerli firmaların modernizasyon iş paketlerine dahil olması gündemde.
🧭 BS Ekonomi Yorumu:
Türkiye’nin Eurofighter alımı, askeri stratejiden çok daha fazlasını ifade ediyor. Savunma envanterinde çeşitlilik yaratmak, NATO içindeki dengeleri yeniden kurmak ve ABD’ye savunma alanında bağımlılığı azaltmak açısından kritik bir hamle. Ancak 5,6 milyar dolarlık yük, TL’nin reel değer kazanamadığı, döviz rezervlerinin kırılgan olduğu bir ortamda dikkatle yönetilmeli.
Öte yandan bu anlaşma, İngiltere–Türkiye savunma ekseninde yeni bir güven ortamı yaratabilir. Brexit sonrası İngiltere’nin Avrupa dışındaki güvenlik ortaklıklarına önem vermesi, Türkiye’nin de Batı’daki savunma manevra alanını genişletme arayışı, bu satın almayı jeopolitik bir yakınlaşmanın işareti haline getiriyor.