Amerika Birleşik Devletleri’nde maliye ve kamu harcamaları politikasını köklü şekilde değiştirmeyi hedefleyen Donald Trump’ın “Büyük ve Güzel Yasa Tasarısı”, Senato’dan 51’e 50 oyla geçti. Tasarıya destek veren Cumhuriyetçi senatörlerin tam desteğine rağmen, üç Cumhuriyetçi muhalefet etti; dengeyi Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in “kıran oyu” belirledi. Tartışmalı yasa şimdi Temsilciler Meclisi’ne gönderilecek.
Tasarının geçmesiyle birlikte 2017 dönemine ait Trump vergi indirimleri kalıcı hale gelirken, bahşişler ve fazla mesai gelirleri üzerindeki vergiler kaldırıldı. Beyaz Saray, bu hamlelerin özellikle düşük gelirli çalışanların gelirini artıracağını savunurken, bütçe ofisleri farklı bir tablo çiziyor.
Kongre Bütçe Ofisi (CBO), yasa tasarısının 10 yıl içerisinde federal bütçeye yaklaşık 3,3 trilyon dolarlık ek açık yükleyeceğini öngörüyor. Öte yandan tasarı, Medicaid ve gıda yardımı (SNAP) gibi sosyal devlet uygulamalarında derin kesintiler içeriyor. Bu durum, özellikle düşük gelirli Amerikalılar açısından 2026 sonrası ciddi bir sosyal risk profili oluşturabilir.
Senato’daki Demokratlar ve bazı Cumhuriyetçiler, bu yasanın hem sosyal hem mali dengesizlikler yaratacağını ifade ederek tasarıya karşı çıktı. Özellikle sağlık ve temel destek programlarındaki kesintiler, Biden döneminde yeniden ivme kazanmış olan “genişlemeci sosyal politika” anlayışına keskin bir fren anlamına geliyor.
Yasanın ekonomik yükünün detayları hâlâ netleşmemişken, Tesla CEO’su Elon Musk tasarıya karşı çok sert bir açıklamada bulundu: “Bu yasa iğrenç bir rezalettir.” Musk ayrıca Trump’ın başında olduğu Cumhuriyetçi Parti’ye alternatif bir siyasi yapı kurulabileceğini dile getirdi.
Tasarı, şimdi Cumhuriyetçilerin kontrol ettiği Temsilciler Meclisi’ne geçiyor. Ancak orada yapılabilecek değişiklikler nedeniyle yasa metni tekrar Senato’ya dönebilir. Trump’ın hedefi, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü’ne kadar yasayı imzalamak ve seçmenine “ekonomik özgürlük” mesajı vermek.
BSEKONOMİ DEĞERLENDİRMESİ
“Büyük ve Güzel Yasa Tasarısı”, klasik anlamda bir seçim yılı bütçesinden çok daha fazlası. Trump, vergi indirimlerini kalıcılaştırarak sermaye dostu söylemini pekiştiriyor. Ancak kamu harcamalarındaki kesintiler ve bütçe açıklarının büyümesi, 2026 sonrası hem FED politikaları hem de devlet tahvili piyasası üzerinde baskı yaratabilir. Özellikle sosyal harcamaların daraltılması, gelir eşitsizliğini tetikleyerek iç talepte kırılganlık yaratabilir.
Bu yasa, ABD ekonomisinde 2025 sonrası döneme damga vuracak temel bir dönüşümün habercisi: Daha düşük vergiler, daha az sosyal devlet, daha yüksek yapısal açık riski.