BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
İsrailli bir müzakere ekibi, Gazze’de olası bir ateşkes ve bölgede hâlâ tutulan rehinelerin serbest bırakılması için Hamas’la dolaylı görüşmeler yapmak üzere Katar’a gitti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, Hamas’ın Amerikan destekli 60 günlük bir ateşkes planına “kabul edilemez” değişiklikler önerdiği belirtildi. Netanyahu, Pazartesi günü Washington’da Donald Trump’la bir araya gelecek.
Amerika Hazine Bakanı Scott Bessent, Amerika’yla ticaret anlaşması yapmayan ülkelerin, 1 Ağustos itibariyle tarifelerin daha yüksek oranlarda kendilerine “bumerang gibi geri döneceği” uyarısında bulundu. Trump’ın 90 günlük tarife molası 9 Temmuz’da sona eriyor. Başkan Trump, Pazartesi günü yaklaşık 12 ülkeye planlarına dair mektup göndereceğini açıkladı.
BRICS ülkelerinden üst düzey yetkililer, bir zirve için Rio de Janeiro’da toplandı. Bugün 11 üyeye sahip olan grup, küresel güneyde işbirliğini geliştirmeyi amaçlıyor. Beş kurucu ülkeden üçünün (Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika) liderleri zirveye katılıyor, Xi Jinping yok, Putin uzaktan konuşacak.
Texas’ta meydana gelen şiddetli sel felaketinde en az 69 kişi hayatını kaybetti, onlarcası kayıp. Kurbanların çoğunun Guadalupe nehri yakınındaki bir yaz kampında kalan genç kızlar olduğu belirtildi; hâlâ 27 kişinin akıbeti bilinmiyor. Başkan Trump, eyalet için “büyük afet ilanı” imzaladı.
Çin, Avrupa Birliği’nin geçen ay açıkladığı kısıtlamalara misilleme olarak bazı tıbbi cihazları Avrupa firmalarından satın almayı durduracağını açıkladı. Cuma günü Çin, bazı Avrupa konyaklarına anti-damping vergileri de uygulamaya başladı.
Elon Musk, Trump’la yaşadığı anlaşmazlıktan sonra, “Amerika Partisi” adlı yeni bir siyasi parti kuracağını açıkladı. “Bugün Amerika Partisi kuruldu; özgürlüğünüzü geri vermek için,” diye yazdı. Ancak Federal Seçim Komisyonu’na henüz resmi başvuru yapılmış değil.
Güney Koreli savcılar, eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un gözaltına alınması için izin talep ettiklerini açıkladı. Suçlamalar, Aralık ayında ilan ettiği kısa ömürlü sıkıyönetim girişimiyle bağlantılı ve görevden alınmasına neden olmuştu. Yoon, Cumartesi günü ifade verdi..

Netanyahu, Trump’a Gazze ateşkesi hediyesi getirecek mi?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Donald Trump yeniden göreve geldiğinden bu yana üçüncü kez Washington’u ziyaret ediyor. Pazartesi akşamı yapılacak görüşmeleri öncesinde gözler, yaklaşık 11.000 kilometre uzakta, Doha’daki müzakerelere çevrilmiş durumda. Katar’ın başkentinde İsrail ile Hamas arasında dolaylı olarak yürütülen görüşmeler, Gazze’de bir ateşkes anlaşmasını nihayete erdirmeyi hedefliyor. Trump, anlaşmayı Netanyahu ile birlikte Beyaz Saray’da duyurmayı umuyor.
Her iki taraf da prensipte anlaşmaya varmış durumda: ilk aşama, 60 günlük bir ateşkesi ve Gazze’de 21 aydır tutulan İsrailli rehinelerin yarısının serbest bırakılmasını içeriyor. Yine de bazı anlaşmazlıklar devam ediyor. Hamas, ilk aşamada Gazze boyunca serbest dolaşım hakkı ve ateşkesin daha kalıcı hale geleceğine dair daha sağlam güvenceler istiyor. İsrail ise bu garantileri henüz vermedi. Bu noktada, Trump’ın ne kadar baskı yapmaya hazır olduğuna bağlı kalabilir.

Hong Kong mahkûmlara baskıyı artırıyor
Pazartesi günü, Hong Kong hükümetine bağlı güvenlik kurulu, ulusal güvenlik suçlarından hüküm giymiş mahkûmların ziyaret haklarını kısıtlayacak bir öneriyi tartışacak. Teklifte, gardiyanların “insani yardım” bahanesiyle direnişi teşvik ettiğinden şüphelenilen ziyaretçileri –din görevlileri ve avukatlar dâhil– sınırlama veya tamamen yasaklama yetkisine sahip olması öneriliyor. Ayrıca, henüz yargılanmayı bekleyen tutukluların artık kendi kıyafetlerini giymemesi ve hapishane dışı yiyecekleri tüketmemesi de gündemde.
Yetkililer, 2020 yılında geniş kapsamlı bir ulusal güvenlik yasasının kabul edilmesinin ardından, demokrasi yanlısı protestoların bastırılmasıyla birlikte muhalefet üzerinde sert bir baskı uygulamaya başladı. O tarihten bu yana, neredeyse tüm önde gelen demokrasi yanlısı aktivistler ya hapse atıldı ya da sürgüne gitmek zorunda kaldı. Ancak hükümet, Pekin’deki merkezi otoriteye hâlâ tetikte olduğunu göstermek istiyor. 30 Haziran’da, ulusal güvenlik yasasının yıldönümü için yapılan açıklamada, bu yasaya yönelik “sürekli ve sonsuz bir bağlılık” taahhüdü verildi. Görünen o ki, halihazırda hapiste olanlar bile bu sıkılaştırmanın etkisini daha fazla hissedecek.

Trump’ın kampüs baskısı mahkemelik oldu
Pazartesi günü, Amerikan hükümetinin Filistin yanlısı protestocuları tutuklama ve sınır dışı etme hedefiyle yürüttüğü uygulamalara ilişkin bir dava, bir bölge mahkemesinde görülmeye başlanacak. “American Association of University Professors v. Rubio” (Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği v. Rubio) adlı dava, çok sayıda tartışmalı gözaltı olayına karşılık olarak 25 Mart’ta açıldı. Bu olaylar arasında en dikkat çekeni, Gaza savaşına karşı düzenlenen protestoları organize eden, Columbia Üniversitesi mezunu ve yasal daimi ikamet sahibi Mahmoud Khalil’in tutuklanmasıydı. Mart ayında federal göçmenlik ajanları, “terör yanlısı” ve antisemitik faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla Khalil’i gözaltına aldı. Sınır dışı edilme girişimine karşı hukuki mücadele veren Khalil, şu anda kefaletle serbest durumda ve evinde bulunuyor.
AAUP’un açtığı dava, hükümetin “ideolojik” politikalarının, anayasal ifade özgürlüğü haklarını kullanan öğrenci ve üniversite çalışanlarını “terörize ettiğini” savunuyor. Hükümet ise, aktivistlerin tutuklanmasına yönelik belirli bir politika olmadığını, bu konuda mahkemelerin yargı yetkisinin bulunmadığını iddia ediyor. Davanın gidişatı, mahkemenin bu süreci sıradan bir göçmenlik uygulaması mı, yoksa kampüslerdeki ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı mı olarak değerlendireceğine bağlı.

Almanya ekonomisi için zorlu bir an
Almanya ekonomisi sanki bir dönüm noktasını geride bırakmış gibi görünüyor. 2025’in ilk çeyreğinde GSYİH %0,4 büyüdü—iki yıllık resesyonun ardından gelen sevindirici bir işaret. Yine de, Pazartesi ve Salı günü açıklanacak olan sanayi üretimi ve dış ticaret verilerinin karışık bir tablo sunması bekleniyor. Örneğin, Mayıs ayında sanayi siparişleri bir önceki aya göre %1,4 oranında düştü. Ayrıca, hem ithalat hem de ihracat, Donald Trump’ın tarifeleri konusundaki tehditlerinden etkilenmiş olabilir.
Amerikan başkanının en sert tarifelerine verdiği 90 günlük erteleme Çarşamba günü sona eriyor. Avrupa Birliği, bu son tarihten önce Amerika ile müzakereler yürütüyor. Belirsizlik özellikle Almanya için sancılı, çünkü Almanya Avrupa’nın en büyük ihracatçısı konumunda. Bu arada Alman imalatçılarının kronik sorunları da devam ediyor: yüksek enerji fiyatları, karmaşık bürokrasi ve yüksek işgücü maliyetleri. Görece yeni kurulan Alman hükümeti, enerji yoğun sektörler için sübvansiyonları değerlendiriyor ve selefleri gibi bürokrasiyi azaltma sözü veriyor.
Her ne kadar toparlanma işaretleri olsa da, Almanya hâlâ tehlikeyi atlatmış değil.


Derin deniz madenciliği üzerindeki küresel mücadele
Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi’nin (ISA) konseyi, bu ayın sonlarında 169 üye devlet ve Avrupa Birliği’nin katılımıyla yapılacak genel kurul öncesinde Pazartesi günü Jamaika’nın Kingston kentinde bir oturum başlatıyor. ISA’nın gündeminin en üst sırasında, okyanus tabanındaki minerallerin madenciliği için oluşturulacak bir yönetmelik yer alıyor. En az 37 ülke, madenciliğin henüz yeterince anlaşılamamış ekosistemler üzerindeki etkileri nedeniyle bir moratoryumdan yana. Ancak Donald Trump, Nisan ayında, Amerika’nın yalnız hareket edeceğini belirterek yalnızca kendi kara suları için değil, yetki alanı dışındaki sular için de lisans vereceğini açıkladı.
Bu durum, uluslararası hukukun ihlali anlamına geliyor—çünkü ulusal yetki alanlarının ötesindeki deniz yatağı, “insanlığın ortak mirası” olarak tanımlanıyor. Trump’ın bu çıkışı, Kingston’daki görüşmelere aciliyet kazandırdı, ancak hâlâ büyük anlaşmazlıklar var. Bunlardan biri, derin deniz madenciliğine dair ortak bir kural ve düzenleme seti üzerinde uzlaşmak. Diğeri ise, madencilikten sağlanacak faydaların adil biçimde nasıl paylaşılacağı. Öne çıkan önerilerden biri “ortak miras fonu” kurulması olsa da, bu yapının detaylarının çoğu hâlâ netleşmiş değil.