BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin 1 Ağustos’tan önce Amerikan mallarına misilleme tarifesi uygulamayacağını açıkladı. Cumartesi günü Donald Trump, aynı tarihten itibaren Avrupa Birliği’nden Amerika’ya giren birçok ürüne %30 gümrük vergisi getirme tehdidinde bulunmuştu. Von der Leyen, bloğun “müzakere edilmiş bir çözümü” tercih ettiğini ancak müzakereler başarısız olursa devreye sokulmak üzere “karşı önlemler” hazırladıklarını belirtti.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Amerika’nın tekrar saldırmayacağına dair güvence vermesi durumunda nükleer müzakerelere yeniden başlayacaklarını söyledi. Amerika, Haziran ayında İran’ın üç nükleer tesisini bombalamıştı. Bu saldırıların İran’ın nükleer programına ne kadar zarar verdiği hâlâ belirsiz. Arakçi, İran’ın uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini yineledi. Amerika ise bunun durdurulmasını istiyor.
Nijerya’nın eski lideri Muhammadu Buhari, 82 yaşında hayatını kaybetti. Buhari, 1983’teki bir askeri darbeyle iktidara geldi, iki yıl sonra devrildi. Daha sonra demokratik yollarla siyasete dönerek 2015’te cumhurbaşkanı seçildi. Ancak ekonomiyi kötü yönetti ve siyasi liderlik sağlayamadı. Buhari döneminde Nijeryalılar daha da yoksullaştı, şiddet arttı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un ziyareti sırasında, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına “koşulsuz destek” verdiğini söyledi. Kuzey Kore’nin Rusya’ya şimdiye kadar 11.000 asker gönderdiği, Ukrayna istihbaratının ise en az 25.000 askerin daha yolda olduğunu tahmin ettiği bildiriliyor. Lavrov, iki ülke arasındaki ilişkiyi “yenilmez bir savaş kardeşliği” olarak tanımladı.
İsrail’e ait bir füze, Gazze’deki bir mülteci kampını vurdu, en az sekiz kişi hayatını kaybetti, ölenlerin çoğu çocuktu. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), füzenin arıza yaptığını ve hedefi ıskaladığını açıkladı. IDF, olaydan dolayı üzüntü duyduklarını ve soruşturma başlattıklarını belirtti. Gazze Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte bölgede 139 kişinin öldüğünü bildirdi.
Fransa, geçen yıl sömürge karşıtı ayaklanmaların yaşandığı denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya ile “tarihi” bir anlaşma yaptığını duyurdu. Pasifik’teki nikel zengini adalar Fransız kalacak, ancak “Cumhuriyet içinde yeni bir devlet” statüsü kazanacak. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu düzenlemenin hem Yeni Kaledonya’da yapılacak bir referandumdan hem de Fransız parlamentosundan geçmesi gerektiğini açıkladı.
İtalyan tenisçi Jannik Sinner, İspanyol Carlos Alcaraz’ı dört sette mağlup ederek ilk Wimbledon erkekler tekler şampiyonluğunu kazandı. Sinner, Alcaraz’a karşı oynadığı son beş maçı kaybetmişti. Alcaraz, Wimbledon’ı daha önce iki kez kazanmıştı. İkilinin son karşılaşması, Haziran ayında Fransız Açık’ta beş saat süren bir maçtı ve Alcaraz kazanmıştı. Cumartesi günü ise Iga Swiatek, Amanda Anisimova’yı 6-0, 6-0’lık skorla mağlup ederek Wimbledon kadınlar şampiyonu oldu.

Pasifik’te Güç Gösterisi
Pazar günü Amerika ve Avustralya, “Talisman Sabre” adlı askeri tatbikata start verdi. 2005’ten bu yana her iki yılda bir düzenlenen bu tatbikat, Avustralya’nın en büyük askeri tatbikatı olma özelliğini taşıyor. Bu yılki, şimdiye kadarki en kapsamlı tatbikat olacak.
Üç hafta boyunca en az 19 ülkeden 35.000’den fazla asker—bu yıl ilk kez Hindistan da dâhil—Avustralya ve Papua Yeni Gine çevresinde kara, deniz ve hava manevraları gerçekleştirecek. Çin’in Tayvan’ı işgal etme olasılığı, bu tatbikatın açık arka planını oluşturuyor. Donanma savaşı senaryoları ve çıkarma operasyonlarını püskürtme tatbikatları ön planda olacak.
Avustralya, Amerika’yı etkilemeyi umuyor. Donald Trump yönetimi, ülkenin GSYH’nin yaklaşık %2’sine denk gelen savunma harcamalarını yetersiz bulduğunu açıkça dile getirmişti. Trump, bu oranın %3,5’e çıkmasını istiyor.
Haziran ayında Pentagon, AUKUS anlaşmasını gözden geçirme kararı aldı—bu da Avustralya’nın İngiltere ile birlikte Amerika’dan nükleer enerjili saldırı denizaltıları edinmesini öngören Joe Biden dönemindeki pakta dair şüpheler doğurdu. Bu anlaşma Çin’in memnuniyetle karşılayacağı şekilde iptal edilirse, Avustralya’nın coğrafi kırılganlığı daha da belirginleşecek.

Vive la défense!
Fransa’nın ulusal bayramı olan Bastille Günü öncesinde, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkenin yeni savunma planlarını Paris’te yaptığı bir konuşmayla açıkladı. Pazar günü silahlı kuvvetler mensuplarına hitap eden Macron, Avrupa’daki güvenlik ve özgürlük için artan tehditlerden bahsetti. Savunmaya daha fazla harcama yapılması gerektiğini savundu ve önümüzdeki iki yıl içinde 2017 seviyesine kıyasla savunma harcamalarını iki katına çıkarma sözü verdi.
Diğer NATO üyeleri gibi Fransa da, 2035 yılına kadar savunma harcamalarını GSYH’nin %3,5’ine çıkarma taahhüdünde bulundu; mevcut oran ise sadece %2 seviyesinde.
Fransa’nın yılı GSYH’nin %5,6’sına ulaşan bütçe açığıyla kapatması bekleniyor—bu da Avrupa Birliği’ndeki en yüksek oranlardan biri. Hükümet, 2026 bütçesinde 40 milyar euro (yaklaşık 46,7 milyar dolar) tasarruf sağlaması gerektiğini belirtiyor. Macron, tehditlerin değiştiğine dikkat çekerek, savunma harcamalarının artırılması konusunda toplumsal uzlaşı sağlamayı hedefliyor.
Ancak hangi alanlarda daha az harcama yapılacağı konusu hâlâ belirsizliğini koruyor.


Astronominin yeni dalı için bir test
1 Temmuz’da Şili’deki bir teleskop, Güneş sistemimize başka bir yıldızdan gelen bir ziyaretçiyi tespit etti. 3I/ATLAS olarak adlandırılan bu nesne, yaklaşık 10 km çapında bir kuyruklu yıldız ve muhtemelen Güneş’ten bile daha yaşlı. Gökbilimciler, bu cismin Samanyolu galaksisinin “kalın diski”nden—galaksinin ana düzleminin üstü ve altında yer alan görece yaşlı yıldızların kümelendiği bir bölge—gelmiş olabileceğini düşünüyor.
3I/ATLAS, gökbilimcilerin şimdiye dek gözlemlediği bu türden üçüncü ziyaretçi. İlki 1I/‘Oumuamua 2017’de, ikincisi 2I/Borisov 2019’da tespit edilmişti. Bu tür yıldızlararası nesnelerin incelenmesi, sayılarının yıldızlardan trilyonlarca kat fazla olduğu düşünüldüğünden, astronominin en yeni disiplini haline geldi.
3I/ATLAS’ın yörüngesi, Güneş’e en yakın geçişini 30 Ekim’de yapacak olmasına rağmen Dünya’dan gözlemlenemeyeceği anlamına geliyor. Ancak Mars’tan görülebilecek ve gökbilimciler, kızıl gezegenin yörüngesindeki uzay araçlarının bu karşılaşmanın fotoğraflarını çekebileceğini umuyor.


Yarısı dolu bir Dünya Kupası
Chelsea ve Paris Saint-Germain için, FIFA’nın tartışmalı Kulüpler Dünya Kupası‘na katılım, amacına hizmet etti. Pazar günü, takımlar New Jersey’de finalde karşı karşıya gelecek.
Chelsea açısından turnuva tam anlamıyla bir “nakit makinesi” oldu. Şu ana kadar yaklaşık 80 milyon sterlin kazanan kulüp, kupayı kazanması hâlinde 7 milyon sterlin daha elde edebilir. Bu beklenmedik gelir, kulübün son dönemde dünyanın en yetenekli genç oyuncularına yaptığı harcamaları finanse etmesine yardımcı oldu. Bu hafta başında UEFA, Chelsea’yi finansal kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle 31 milyon euro (36,3 milyon dolar) para cezasına çarptırdı—ancak Kulüpler Dünya Kupası’ndan gelen gelir bu darbeyi hafifletti.
PSG için ise turnuva, dünyanın en iyi takımı olduğu iddiasını güçlendirdi. Mayıs ayında Şampiyonlar Ligi finalinde Inter Milan’ı 5-0 gibi ezici bir skorla mağlup ettikten sonra, Amerika’da da aynı şekilde etkileyici bir performans sergiledi ve yarı finalde Real Madrid’i rahat geçti.
Uzun sezonun ve kavurucu Amerikan yazının diğer Avrupa kulüplerini yorduğu ortamda, Parisliler sahaya adeta “joie de vivre” (yaşam sevinci) ile çıkıyor.

Bad Bunny, dünyayı fetheden müziğini memleketine taşıyor
Bu hafta sonu Porto Rikolu rapçi ve şarkıcı Bad Bunny, memleketinin başkenti San Juan’da 30 konserlik dev bir sahne serisine başlıyor. “No Me Quiero Ir de Aquí” (“Buradan Gitmek İstemiyorum”) adlı konser dizisinin 400.000 bileti yalnızca dört saat içinde tükendi. Önümüzdeki iki ay boyunca asıl adı Benito Antonio Martínez Ocasio olan Bad Bunny, listeleri altüst eden albümü “Debí Tirar Más Fotos”tan parçalarla hayranlarını eğlendirecek.
Bazı yönlerden çok yerel bir yıldız: Afro-Latin müziklerini öne çıkarıyor ve neredeyse tamamen İspanyolca olan şarkı sözlerinde sık sık siyasi temalara, özellikle adada artan soylulaştırmanın etkilerine değiniyor. Örneğin, “Sana Hawaii’ye yaptıklarını yapmalarını istemiyorum” sözleriyle bu meselelere gönderme yapıyor.
Ancak etkisi küresel: yaklaşan dünya turnesi için bir haftada 2,6 milyondan fazla bilet satıldı. Porto Riko’daki konser serisinin ekonomiye yaklaşık 200 milyon dolar katkı sağlaması bekleniyor. Her gece, onun en büyük hitlerinden birinin adıyla anıldığı gibi, “Baile Inolvidable” (Unutulmaz Bir Dans) olmaya aday.