- Japonya’da koalisyon çöktü: Komeito’nun ayrılması sonrası iktidar çoğunluğu kayboldu, siyasi belirsizlik derinleşti
- LDP lideri ve başbakan adayı Sanae Takaichi’nin koltuğa oturma ihtimali zayıflarken, muhalefetin ortak adayı Yuichiro Tamaki öne çıkıyor
- Popülist ekonomi vaatleri yükseliyor, piyasalarda risk algısı artıyor: Japon tahvilleri ve yen baskı altında
Japonya siyaseti son yılların en sert krizlerinden birini yaşıyor. Liberal Demokrat Parti (LDP) lideri ve başbakan adayı Sanae Takaichi için “ilk kadın başbakan” ihtimali giderek uzaklaşıyor. Koalisyon ortağı Komeito Partisi, yolsuzluk iddiaları ve güven kaybı gerekçesiyle hükümetten ayrıldığını açıkladı. Bu ayrılık, ülkenin siyasi dengesini altüst etti.
Komeito lideri Tetsuo Saito, Cuma günü yaptığı açıklamada “LDP ile güven ilişkimiz kalmadı” diyerek koalisyondan çekildiklerini duyurdu. LDP lideri Takaichi bu gelişmeyi “26 yıllık siyasi birliktelik sona erdi, hayal kırıklığı yaşıyoruz” sözleriyle değerlendirdi. Ancak söz konusu kırılma sadece siyaset alanını değil, Japon ekonomisi ve piyasalarını da doğrudan ilgilendiriyor.
Komeito’nun ayrılığı sonrası hükümet parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti. Bu durum, yeni başbakan seçim sürecini belirsizliğe sürükledi. Alt meclisin bu ay sonunda toplanarak yeni başbakanı seçmesi bekleniyor ancak tablo karışık. Japon basınında yer alan bilgilere göre muhalefet blokları güç birliği yaptı ve üç partinin ortak aday çıkarmak üzere bugün nihai kararı açıklaması bekleniyor. Masadaki isim: Demokratik Parti lideri Yuichiro Tamaki. Bu durumda Takaichi’nin başbakanlık ihtimali ciddi şekilde zayıflıyor.
Siyasi tablo netleşmemekle birlikte, oluşabilecek yeni hükümetin “son derece kırılgan” olacağı şimdiden konuşuluyor. Üstelik olası muhalefet koalisyonunun popülist ekonomi politikaları ile geleceği değerlendiriliyor. Muhalefetin seçim stratejisinin merkezinde “geçim sıkıntısı ve enflasyon baskısı” yer alıyor. Bu nedenle yeni hükümetin kamu harcamalarını artıracağı ve genişlemeci mali politikalar izleyeceği öngörülüyor.
Bu ise Japon piyasaları için yeni bir risk anlamına geliyor. Japonya’nın zaten yüksek olan kamu borcu ve kırılgan finansman dengesi nedeniyle tahvil piyasasında uzun vadeli faiz baskısı artabilir. Yatırımcılar, muhalefetin “harcama yanlısı politika ajandasının” Japon devlet tahvillerini uzun tarafta satış baskısına sokacağını değerlendiriyor. Yen üzerindeki değer kaybı riski de artıyor.
Sonuç olarak Japonya, siyasi çıkmaz ile ekonomik kırılganlık arasına sıkışmış durumda. Soru artık “Takaichi başbakan olacak mı?” değil; “Japonya’da kurulacak hükümet ülkeyi istikrara taşıyabilecek mi?” oldu. Herkesin gözü bugün yapılacak muhalefet toplantısında ve ortaya çıkacak ortak aday açıklamasında.






