- Reuters’ın Washington kaynaklı özel haberine göre, Beyaz Saray’da Halkbank davasının kapatılması için 100 milyon dolarlık bir teklif gündeme geldi.
- Türk tarafının, davanın “suçun itirafı” ile sonuçlanmaması için özellikle bastırdığı; bu koşulun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresini koruma amacı taşıdığı öne sürülüyor.
- Görüşmelerin, ABD seçim sürecinde “Trump yönetimiyle diplomatik bir pazarlık hattı” çerçevesinde yürütüldüğü ve nihai kararın siyasi etkilere açık olduğu belirtiliyor.
Washington kaynaklı Reuters özel haberi, Türkiye-ABD hattında uzun süredir perde arkasında süren Halkbank davası tartışmasını yeniden gündeme taşıdı.
Habere göre, Beyaz Saray’daki üst düzey bir görüşmede, Halkbank davasının tamamen kapatılması karşılığında 100 milyon dolarlık bir mali teklifin masaya konduğu iddia edildi.
Reuters, konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Türk tarafının davanın “kurumsal bir anlaşma” formunda sonuçlanmasını, ancak “suçun kabulü” ifadesinin nihai metne girmemesini ısrarla talep ettiğini aktarıyor. Bu detayın özellikle “Erdoğan’ın çevresini koruma” amacı taşıdığı, yani davanın kişisel veya siyasi sonuçlar doğurmasının önüne geçilmek istendiği belirtiliyor.
ABD Adalet Bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili “devam eden bir yargı süreci hakkında yorum yapılmayacağını” açıkladı. Ancak Reuters analizine göre, Beyaz Saray’da yapılan teklifin seçim yılına denk gelmesi, görüşmelerin ekonomik ve diplomatik takas niteliği kazanmasına yol açıyor.
Trump yönetiminin Türkiye’yi “enerji, savunma ve bölgesel istikrar alanlarında önemli ortak” olarak tanımlaması da bu sürecin diplomatik zeminini güçlendiriyor.
Halkbank davası, ABD’nin İran yaptırımlarının delinmesiyle ilgili olarak 2019’da başlatılmış; bankaya yöneltilen suçlamalar arasında kara para aklama ve yaptırım ihlali de yer almıştı. Türkiye ise bu suçlamaların “siyasi” olduğunu, davanın egemenlik hakkına müdahale niteliği taşıdığını savunmuştu.
Şimdi yeni iddia, davanın sadece yargısal değil, ekonomik pazarlık konusu haline geldiğini ortaya koyuyor. Habere göre, Washington’da görüşmelere katılan Türk heyeti, “itiraf olmadan kapanacak bir formül” için yoğun diplomasi yürütüyor.
ABD tarafında ise mesele, yalnızca bir bankanın değil, Türkiye ile stratejik ilişkilerin geleceğini ilgilendiren bir sınav olarak görülüyor. Yargı sürecinin sonucu, iki ülke arasındaki enerji işbirliği, swap anlaşmaları ve güvenlik mutabakatlarının seyrini de doğrudan etkileyebilir.
BS Ekonomi’nin değerlendirmesine göre, bu dosya artık bir mahkeme meselesi olmaktan çıkıp bir “güven oyunu”na dönüşmüş durumda. Washington, Ankara’nın ne kadar ödün vereceğini; Ankara ise ABD’nin ne kadar esneyebileceğini ölçüyor.
Eğer iddialar doğrulanırsa, 100 milyon dolarlık bu teklif sadece bir dava değil, bir diplomatik satranç hamlesi olarak tarihe geçecek.