
Polonya–Rusya Arasında Neler Oluyor:
9 Eylül gecesi Rusya’ya ait en az 19 drone, Belarus üzerinden Polonya hava sahasına doğru yöneldi. Amaç, her ne kadar Rusya tarafından doğrulanmasa da Polonya’nın sınır radarlarını ve NATO’nun savunma refleksini test etmekti. Dronlar Polonya hava sahasına girdiği anda Varşova’daki komuta merkezinde alarmlar çaldı. Polonya’nın hava savunma sistemleri aktif edildi, radar izleme birimleri tüm hedefleri kilitledi. Polonya Hava Kuvvetleri’ne ait jetler havalandı, ayrıca eş zamanlı olarak NATO AWACS uçakları ve jetler gözetleme için devreye girdi. Almanya’dan gönderilen F-35’ler ise destek için saldırı bölgesine yönlendirildi. İtalya’dan ikinci bir radar uçağı destek için gönderildi. İnsansız dronların tamamı vuruldu.
Bu refleks, Rusya’nın planladığı ve öngördüğü şekilde nihayetlenirken Moskova, Avrupa’nın tepkisini de sınamak istemişti, ancak karşısında hazırlıklı bir Polonya ve anında organize olan bir NATO buldu.
Başbakan Donald Tusk, saldırının ardından NATO’nun 4. Maddesini devreye soktu. Böylece müttefik ülkeler arasında acil güvenlik istişareleri başlatıldı. Tusk bu durumu, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en ciddi askeri provokasyon” sözleriyle tanımladı.
Rusya’nın saldırısı Batı başkentlerinde de sert karşılık buldu.
Moskova ise Polonya’daki maslahatgüzarı Andrey Ordaş aracılığıyla suçlamaların “asılsız” olduğunu öne sürdü. Ancak dronların sayısı, rotası ve Polonya radarlarının kayıtları bu savunmayı boşa çıkardı.
Bu saldırı basit bir sınama değil, doğrudan NATO’nun doğu kanadını yoklayan bir güç gösterisiydi. Ama sonuç Moskova için “şimdilik” olumsuz oldu. Polonya’nın hızlı refleksi ve müttefiklerin anında devreye girmesi, Rusya’ya bir mesaj verdi: NATO sınırlarını yoklamak, sadece caydırıcılığı pekiştirir.
“Her atak savaş değildir” sözü bu olayda netleşti. Saldırı bir savaş ilanı değildi ama Rusya tepki ölçmek istedi, ancak NATO sınırlarının korunduğunu ve tek bir drone ihlaline bile topyekûn cevap verileceğini de kesin biçimde gördü.
