OPEC+ Yeni Bir Devasa Petrol Üretim Artışına Hazırlanıyor
OPEC+ ülkeleri, Temmuz ayında başlatılan üretim artışlarının ardından, Ağustos ayında da petrol üretimini genişletmeyi değerlendiriyor. Gündemdeki plan, günlük 411.000 varillik yeni bir artışla birlikte 2025 yılı içindeki toplam artışı 1,78 milyon varil/gün seviyesine taşımak. Bu, grubun arz tarafındaki en genişleme yanlısı adımlarından biri olarak dikkat çekiyor.
Karar, büyük ölçüde küresel yaz talebine ve Çin gibi dev tüketici ülkelerin talep trendlerine dayanıyor. Suudi Arabistan ve Rusya’nın öncülüğünde hazırlanan bu artış planı, piyasaya ek varil sunarak fiyatları stabilize etmeyi, ancak aynı zamanda rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
Petrol fiyatları, bu gelişmelerin sızmasıyla birlikte düşüş eğilimine girdi. Brent tipi petrol, yeniden 67–68 dolar bandına çekilirken; bazı analistler arz fazlasının sürmesi halinde fiyatların 50 doların altına inebileceğini belirtiyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel arzın 2025 yılı itibarıyla talebi aşacağını öngörürken; petrol stoklarının yılın ikinci yarısında artabileceğini raporladı. Öte yandan, ABD kaya petrolü üreticileri zayıflayan fiyatlara karşı daha temkinli bir duruş sergiliyor. Baker Hughes verilerine göre sondaj kule sayısı azalmaya devam ediyor.
BS Ekonomi yatırımcı notu:
OPEC+’nın yeni arz planı, özellikle kısa vadeli petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskılayabilir. Yatırımcılar için bu, enerji hisseleri ve emtia kontratlarında oynaklık riskinin yeniden artabileceğine işaret ediyor. Fiyatların 50 dolara yaklaşması durumunda:
- ABD kaya petrolü üreticileri zarar eşiğine yaklaşabilir, üretim duraksayabilir. Bu da orta vadede arz dengesizliğine yeniden neden olabilir.
- Petrol ihracatçısı gelişen ülkelerde bütçe baskısı artar; özellikle Venezuela, Nijerya ve Irak gibi ülkeler zarar görür.
- Sanayi üretimi ve ulaştırma sektöründe maliyet avantajı oluşur; bu da küresel büyümeye geçici destek sağlar.
- Enflasyon baskıları azalabilir, merkez bankalarının faiz politikalarında yeni alanlar açılabilir.
Kısa vadede düşen fiyatlar tüketici lehine gibi görünse de, sürdürülemez fiyatlar orta vadede yeniden arz sıkıntısı yaratabilir. Bu nedenle yatırımcılar, enerji piyasalarındaki bu denge arayışını yakından izlemeli.