- IMF verilerine göre doların küresel döviz rezervlerindeki payı ikinci çeyrek sonunda %56,32 ile 1995’ten beri en düşük seviyeye geriledi.
- Dolar düşerken, Çin Yuanı ve Avustralya Doları rezervler arasında hafifçe pay artırdı.
- Uzmanlara göre bu gerileme büyük ölçüde doların değer kaybı kaynaklı; rezerv kompozisyonundaki değişimler ise kademeli ve uzun vadeli olabilir.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) güncel verileri, doların küresel döviz rezervlerindeki hakimiyetinin zayıflamaya devam ettiğini gösteriyor. Rezerv yöneticilerinin 149 ülkeden derlenmiş verileri incelendiğinde, dolar payı endekslediğinde yüzde 56,32’ye kadar düşmüş durumda ki bu rakam 1995’ten bu yana görülen en düşük seviye.
Bu düşüşte iki ana faktör öne çıkıyor. Birincisi, doların piyasa değerinde yaşanan keskin düşüş. IMF, doların değer kaybının rezerv payındaki gerilemenin yaklaşık %92’sini oluşturduğunu belirtiyor. İkincisi, rezerv yöneticilerinin portföylerini çeşitlendirme eğilimi: Çin Yuanı ve Avustralya Doları gibi alternatif para birimlerinin rezerv içindeki payları küçük de olsa artış gösterdi.
Geçmişe bakıldığında doların rezervlerdeki payı 2000’li yılların başında %70’lere kadar yükselmişti. Ancak son 20 yılda, özellikle ABD’nin dış politikasındaki silahlanma, yaptırım stratejileri ve sermaye kontrollerine yönelik kaygılar, bazı ülkeleri rezervlerini yeniden gözden geçirmeye itti.
Bazı analistler, doların rezerv para statüsündeki gönüllü erimenin önümüzdeki 10 yılda %10’a kadar olabileceğini düşünüyor. Fakat IMF’nin kendisi uyarıyor: rezerv kompozisyonundaki değişim genel olarak yavaş gerçekleşiyor ve dolar hâlâ en baskın rezerv para olmaya devam ediyor.
Bu tablo, küresel finans sisteminde jeopolitik dengelerin para politikası alanına daha fazla yansıdığını gösteriyor. Gelişmekte olan ülkeler, döviz rezervlerinde başka para birimleri ve altın gibi alternatif kaynaklara yönelerek risklerini çeşitlendirmeye çalışıyor. Ancak şu an için hiçbir para birimi doların yerini alabilecek kapasitede görünmüyor.

Fakat son dönemde etkin sebep dolar satıp başka paraya geçmeleri değil; kur hareketleri. Doların değerinin özellikle Euro ve altına karşı düşüşü, sabit kalan stoklarda bile yüzdesel payını düşürdü. (2000-2008 arası düşüş sebebi Euro’nun gelmesi. 2020 sonrası: altın payı artışı)