Merkez bankalarının rezerv tercihleri finans dünyasında önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bloomberg verilerine göre 2025 Ağustos itibarıyla, yabancı merkez bankaları uluslararası rezervlerinde ilk kez 1996’dan sonra daha fazla altın, daha az ABD tahvili tutuyor.
Grafik açık şekilde gösteriyor:

- Altın rezervlerinin payı %20’nin üzerine çıkarak son 30 yılın zirvesine yaklaştı.
- ABD tahvillerinin payı ise %20’nin altına geriledi.
Bu değişim, kağıt varlıkların sunduğu düşük reel getiriye karşı altının güvenli liman rolünün yeniden güçlendiğini ortaya koyuyor.
Küresel Trend: Güven Altında
- 1970’ler–1980’ler: Altın rezervleri %60’ların üzerindeydi.
- 2000–2010 dönemi: ABD tahvilleri öne geçti, altının payı %10’a kadar düştü.
- 2025: Altın yeniden tahvilleri geçti, rezerv tercihlerinde jeopolitik güvenlik ve enflasyon riski öne çıktı.
Yatırımcıya Mesaj: “Altına Yönel”
Fed üyesi Mohamed El-Erian ve ekonomist Artunç Kocabalkan, merkez bankalarının tercihine dikkat çekerek yatırımcıya net uyarı yapıyor:
- Dolar ve ABD tahvillerinin “güvenli liman” özelliği eriyor.
- Reel faiz getirisi olmayan altın, kriz dönemlerinde değerini koruyor.
- Jeopolitik riskler (ABD–Çin rekabeti, Orta Doğu gerginliği) altının rezerv para alternatifi rolünü güçlendiriyor.
Piyasa Rakamları
- Altın: 4.000 $ seviyesine doğru yükselişini sürdürüyor.
- Gümüş: 40 $ eşiğini aşarak 43 $ bandına yerleşti.
Bu rakamlar, merkez bankalarının rezerv tercihlerinin piyasalara yansımasının güçlü bir göstergesi.
Değerlendirme:
Merkez bankalarının altına yönelişi, bireysel yatırımcı için de kritik bir yol haritası sunuyor. Küresel ölçekte kağıt varlıkların güvenilirliği sorgulanırken, altın ve gümüş, hem değer saklama hem de stratejik güvence aracı olarak yeniden öne çıkıyor.