Japonya’da, Türk vatandaşlarına uygulanan vize muafiyeti politikası, son dönemde artan mülteci başvuruları ve kamuoyundaki tartışmalar nedeniyle yeniden gündeme geldi. İktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) milletvekili Kono Taro, Türkiye’den gelen bazı bireylerin Japonya’nın göçmenlik sistemini suistimal ettiğini belirterek, Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetinin gözden geçirilmesini önerdi.
Mülteci Başvurularındaki Artış ve Suistimal İddiaları
Japonya, Türkiye ile yaptığı anlaşma gereği, Türk vatandaşlarına 90 güne kadar vize muafiyeti tanıyor. Ancak son yıllarda, özellikle Kürt kökenli Türk vatandaşlarının bu muafiyeti kullanarak Japonya’ya geldikten sonra sistematik olarak mülteci başvurusunda bulundukları ve başvuruları reddedilse dahi yeniden başvuru yaparak ülkede kalmaya devam ettikleri iddia ediliyor. Bu durumun, Japonya’nın göçmenlik sisteminin suistimal edilmesine yol açtığı belirtiliyor .
Kawaguchi’deki Durum ve Kamuoyu Tepkisi
Saitama Eyaleti’ndeki Kawaguchi şehri, Japonya’daki en büyük Kürt topluluklarından birine ev sahipliği yapıyor. Yerel halk, bazı Kürt kökenli bireylerin mülteci başvurusu sürecini kötüye kullanarak ülkede kalmaya devam ettiklerini ve bu durumun sosyal sorunlara yol açtığını ifade ediyor. Bu gelişmeler, kamuoyunda vize muafiyetinin kaldırılması yönünde taleplerin artmasına neden oldu .
Japon Hükümetinin Değerlendirmesi ve Olası Adımlar
Kono Taro’nun önerisi, Japonya Adalet Bakanlığı’na sunuldu ve değerlendirilmeye alındı. Bakanlık, öneriyi onaylarsa, konu Dışişleri Bakanlığı’na iletilecek. Japon hükümeti, vize muafiyetini tamamen kaldırmak yerine, kısa süreli ziyaretçilerden önceden vize alınmasını teşvik eden bir “Vize Tavsiye Önlemi” uygulamayı da değerlendiriyor. Bu önlem, sistemin suistimal edilmesini önlemeyi amaçlıyor .
Sonuç ve Beklentiler
Japonya’da Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetinin geleceği, mülteci başvurularındaki artış ve kamuoyundaki tepkiler doğrultusunda belirsizliğini koruyor. Hükümetin alacağı karar, hem Japonya’daki Türk topluluğunu hem de iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri etkileyebilir.