Japonya, 20 Temmuz’daki meclis seçimleri öncesinde hem siyasi hem ekonomik anlamda dikkatle izleniyor. Bu sürece girerken en çarpıcı sinyallerden biri tahvil piyasasından geldi: 30 yıllık Japon devlet tahvillerinin faizi %3,07 ile yılların zirvesine çıktı.

Carry trade işlemleriyle düşük faizli yen üzerinden pozisyon alan yatırımcılar açısından bu yeni seviye, hem potansiyel oynaklık hem de likidite yönlü baskılar anlamına geliyor.
Siyasi cephede ise Başbakan Ishiba, seçmenleri ikna etmek adına tüm vatandaşlara 20 bin Yen nakit ödeme vaadinde bulunurken; muhalefet kanadı da gıda ürünlerinden vergi alınmamasını savunuyor. Bu vaatlerin bütçeye etkisinin ne kadar büyük ve kalıcı olacağı ise yalnızca Tokyo piyasalarının değil, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının da odağında.
📉 Moody’s Uyardı: Seçim Ekonomisi Notu Tehlikeye Atabilir
Moody’s Egemen ve Alt Egemen Risk Grubu Başkanı Christian de Guzman, seçim süreciyle birlikte artan vergi indirimi ve nakit teşvik baskılarının, Japonya’nın kredi notunu aşağı yönlü etkileyebileceği uyarısında bulundu. Guzman’a göre, “Bu kesintilerin büyüklüğü ve süresi” not kararında belirleyici olacak.
Moody’s, Japonya’nın kredi notunu 2014’ten bu yana A1 durağan seviyesinde tutuyor. Ancak ajans, Mayıs ayında artan kamu borcu ve genişleyen mali açık nedeniyle ABD’nin notunu düşürmüş; bu da Japonya için benzer bir revizyon olasılığını yeniden gündeme getirmişti.
📌 BS Ekonomi Notu:
Japonya’daki seçim süreci ve dağıtımcı politikalar, “carry trade” pozisyonlarını baskılayabilecek bir faiz sıçramasına yol açarken, mali disiplin tarafında da kırılganlık yaratıyor. 30 yıllık tahvillerdeki %3’ün üzerindeki getiri, yatırımcıya “risk fiyatlaması” sinyali veriyor.
Bu tablo, yalnızca Asya değil, küresel borç dinamiklerini etkileyebilecek bir gelişmeye işaret ediyor. Özellikle Japon fonlarının dış varlık tercihlerinde yeniden denge arayışı başlarsa, gelişen piyasalarda ani dalgalar kaçınılmaz olabilir.