İran’ın 86 yaşındaki Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında en yakın askeri ve güvenlik danışmanlarını kaybederek karar alma mekanizmasında ciddi bir boşlukla karşı karşıya kaldı. Reuters’a konuşan beş kaynağa göre, bu kayıplar İran’ın savunma stratejisi ve iç istikrarı açısından “son derece tehlikeli yanlış hesaplamalara” yol açabilir.
Son günlerde öldürülen isimler arasında Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İran’ın balistik füze programının başındaki Amir Ali Hacızade ve istihbarat sorumlusu Muhammed Kazımi yer alıyor. Bu üç isim, Hamaney’in yaklaşık 15–20 kişilik danışman grubunun en kilit figürleri arasında gösteriliyordu. Grubu oluşturan diğer üyeler arasında Devrim Muhafızları komutanları, yüksek rütbeli din adamları ve bazı siyasetçiler bulunuyor.
Bu danışmanlar, Tahran’daki liderlik konutunda önemli meselelerde toplanan, rejime ve İslam Cumhuriyeti ideolojisine mutlak sadakat gösteren kişilerden oluşuyor. Hamaney’in tüm büyük kararlar üzerindeki nihai yetkisi bulunuyor; ancak görüş alışverişine önem verdiği, farklı bakış açılarını dikkatle dinlediği ve kararlarını şekillendirmeden önce kapsamlı bilgi topladığı aktarılıyor.
Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü’nde İran Programı Direktörü olan Alex Vatanka, “Hamaney son derece inatçı ama bir o kadar da temkinlidir. Bu da iktidarda bu kadar uzun süre kalmasının nedenidir. Onun için en önemli konu rejimin bekasıdır,” değerlendirmesinde bulundu.
Hamaney’in oğlu Mücteba Hamaney’in ise karar alma sürecinde son yirmi yılda giderek daha belirleyici bir rol üstlendiği ifade ediliyor. Orta düzey bir din adamı olan Mücteba, Devrim Muhafızları ile kurduğu güçlü bağlar sayesinde İran’ın siyasi ve güvenlik kurumları üzerinde giderek artan bir etki kurmuş durumda. Bazı kaynaklara göre, Mücteba aynı zamanda Hamaney’in olası halefi olarak görülüyor.
Khamenei’nin ofisinde siyasi güvenlik işlerinden sorumlu yardımcısı Ali Asgar Hicazi, ülkedeki en güçlü istihbarat yetkililerinden biri olarak gösteriliyor. Aynı şekilde, ofis başkanı Muhammed Gulpayegani ile eski dışişleri bakanları Ali Ekber Velayeti ve Kemal Harrazi, eski Meclis Başkanı Ali Laricani gibi isimler de nükleer müzakereler ve iç siyaset dahil birçok alanda etkili danışmanlar olarak Hamaney’in çevresinde kalmaya devam ediyor.
Ancak Devrim Muhafızları’na mensup komutanların kaybı, Hamaney’in 1989’dan bu yana rejimin merkezine yerleştirdiği askeri yapıda büyük bir sarsıntı yarattı. Devrim Muhafızları, doğrudan Hamaney’e bağlı olarak kara, hava ve deniz kuvvetlerinde en gelişmiş teçhizatla donatılmış ve iç güvenlikten bölgesel stratejiye kadar geniş bir görev alanına sahip.
İsrail’in yalnızca İran içindeki figürleri değil, aynı zamanda bölgedeki müttefikleri de hedef aldığı son dönemde, İran’ın kurduğu “Direniş Ekseni” ciddi kayıplar vermiş durumda. Lübnan’daki Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Eylül 2024’te İsrail’in düzenlediği bir hava saldırısında öldürülmüş; Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise Aralık ayında isyancılar tarafından devrilmişti. Bu gelişmeler, Hamaney’in yalnızca iç çevresinde değil, bölgesel stratejik ağında da ciddi zayıflamalara yol açtı.
İsrail saldırılarıyla birlikte Hamaney, hem içeride karar mekanizmasında yalnızlaşmakta hem de dış cephede jeopolitik gücünü kaybetmektedir. Karar verici yapının zayıflaması, İran’ı daha kırılgan ve öngörülemez bir döneme sokmaktadır.