İsrail’in, İran’ın art arda gerçekleştirdiği füze saldırıları karşısında hava savunma sistemlerinde ciddi bir mühimmat sıkıntısı yaşadığı bildirildi. Savunma yetkililerine göre, özellikle uzun menzilli tehditlere karşı kullanılan Arrow sistemine ait önleyici füzelerin sayısı hızla azalıyor ve mevcut stoklar yaklaşık 10 ila 12 gün içinde tükenebilir.
The Wall Street Journal’a konuşan ABD’li yetkililer, İsrail’in “beklenenden daha güçlü” çıkan İran saldırıları karşısında yoğun şekilde savunma yaparken, interceptor füzelerin yüksek maliyet ve sınırlı stok nedeniyle sürdürülebilirlik açısından kritik eşiğe geldiğini ifade etti. Arrow füzelerinin birim maliyetinin 3 milyon dolar seviyesinde olduğu belirtiliyor.
Washington yönetimi, bu açığı kapatmak amacıyla bölgeye ilave mühimmat ve askeri teçhizat sevkiyatı gerçekleştirdi. Ancak savunma analistleri, mevcut tüketim hızıyla müdahalelerin devam etmesi durumunda, İsrail’in hava savunma kapasitesinin ciddi biçimde zayıflayabileceği uyarısında bulunuyor.
ABD Savunma Bakanlığı kaynakları, devam eden çatışmalarda yalnızca hava savunmasına yönelik gecelik operasyon maliyetlerinin 285 milyon dolara ulaştığını belirtiyor. İsrail, Iron Dome ve David’s Sling sistemlerinin yanı sıra, stratejik tehditlere karşı Arrow sistemine yoğun biçimde bağımlı durumda. Ancak İran’ın süpersonik Fattah-1 füzeleri gibi gelişmiş saldırı sistemleri, bu savunma katmanlarının performansını zorlayıcı hale getiriyor.
Uzmanlar, mühimmat tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanamaması halinde, İsrail’in hava sahasını koruma kapasitesinde ciddi zaaflar oluşabileceğine dikkat çekiyor. Center for Strategic and International Studies (CSIS) uzmanı Tom Karako, “Ne ABD ne de İsrail bütün gün interceptor fırlatamaz. Bu savunma sürdürülebilir değil” ifadesini kullandı.
Yaşanan gelişmeler, yalnızca İsrail’in güvenliğini değil, bölgede hava üstünlüğü üzerinden şekillenen askeri dengeyi de doğrudan etkiliyor. ABD ve diğer müttefiklerin sağlayacağı lojistik destek, çatışmanın seyrini ve hava savunma stratejilerini belirleyici unsur olmaya devam edecek.