İran Nükleer Çıkmazda: Ajans Uyardı, Tahran Direndi, Trump Netenyahu ile İletişimde…

Tarih:

Avusturya’nın başkenti Viyana’dan yükselen diplomasi trafiği, küresel güvenliğin en kırılgan başlıklarından biri olan İran’ın nükleer programına dair kaygıları bir kez daha dünya gündeminin tepesine taşıdı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, yönetim kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, İran’ın yüzde 60 saflıkta 400 kilogramın üzerinde zenginleştirilmiş uranyum stoğuna sahip olmasının “görmezden gelinemeyecek kadar tehlikeli” bir eşiğe dayandığını söyledi.

Grossi’nin açıklamaları, teknik bir gerçeğin altını çiziyordu: Bu uranyum miktarı doğrudan bir nükleer patlayıcı değil, ancak “bir silah üretmek için gereken kritik miktarda” uranyum elde etmek anlamına geliyor. Bu vurgu, Batılı başkentlerin diplomatik koridorlarında yankı buldu. Grossi, uranyum zenginleştirmenin tek başına bir bomba için yeterli olmadığını, detonatörler, karmaşık sistemler ve diğer bileşenlerin de gerektiğini söylese de, İran’ın barışçıl bir nükleer program yürüttüğüne dair güvence veremediğini vurguladı.

Tahran yönetimi ise, Ajans’ın 2019 ve 2020 yıllarında İran’da üç farklı tesiste insan eliyle üretilmiş uranyum parçacıkları tespit etmesinin ardından başlayan gerilimi azaltmak yerine, Ajans’ın sorularına ya hiç cevap vermedi ya da teknik açıdan inandırıcı bulunmayan yanıtlar sundu. Ayrıca tesislerde temizlik çalışmaları yaparak Ajans’ın doğrulama kabiliyetini sekteye uğrattığı iddiası gündeme geldi.

Grossi’nin bu uyarısı, ABD Başkanı Donald Trump’ın konuyla ilgili açıklamalarıyla aynı gün Washington’da siyasi bir kasırgayı da beraberinde getirdi. Trump, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada İran’ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerini “bir sorun” olarak niteleyerek, bu faaliyetin ABD için kabul edilemez olduğunu söyledi. Trump’ın ifadesine göre, görüşmeler sürse de “İran’ın uranyum zenginleştirmesine izin verilemez.”

Trump’ın açıklamalarının hemen ardından, Tahran’ın ABD’nin son teklifini “kabul edilemez” bulduğu ve buna karşılık yakın zamanda yeni bir öneri paketi sunacağı haberi düştü. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Esmaeil Baghaei, ABD teklifini “tek taraflı” ve “makul olmayan” olarak niteledi. Baghaei’ye göre İran, uranyum zenginleştirmeyi bırakmak bir yana, programını daha da derinleştirmek için diplomasi masasındaki kozunu oynamaya hazırlanıyor.

İran’ın bu hamlesi, Yüce Lider Ayetullah Ali Hamaney’in geçen hafta yaptığı açıklamalara da paralellik taşıyor. Hamaney, Batılı ülkelerin İran’ın zenginleştirme programını “nükleer silaha giden yol” olarak gördüğünü belirterek, bu süreci ülkenin egemenlik hakkı olarak savunmuştu. “Barışçıl nükleer programımızı geliştirme hakkından asla vazgeçmeyeceğiz” diyen Hamaney’in sözleri, Tahran’ın uluslararası baskılara direneceğinin de göstergesiydi.

Bu açıklamaların hemen ardından, Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinin ana konusunun İran olması dikkat çekti. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, Trump’ın görüşmelerin hafta sonu devam edeceğini söylediği ifade edildi. Washington kulislerinde Trump-Netanyahu hattındaki bu yakınlaşma, ABD’nin İsrail’in güvenlik endişelerini ön planda tutarak İran’a yönelik tavrını daha da sertleştirebileceği beklentisini güçlendirdi.

Öte yandan, Grossi’nin “Sadece Ajans’ın tam ve etkili işbirliğiyle İran’ın programının tamamen barışçıl olup olmadığına dair güvence verilebilir” vurgusu, diplomatik çözüm penceresinin henüz kapanmadığına da işaret ediyor. Grossi, ABD ve İran’a “siyasi cesaret ve sağduyuyla hareket etme” çağrısı yaparak, UAEA’nın diplomasiye dayalı bir çözümü desteklemeye devam edeceğini belirtti.

Ancak Tahran’ın yeni teklifinin içeriği şimdilik belirsizliğini koruyor. İran’ın ABD yaptırımlarının kaldırılması ve uluslararası bankacılık sistemine erişiminin sağlanması taleplerini bir kez daha masaya koyacağı tahmin ediliyor. Reuters’ın diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, ABD’nin İran’dan talep ettiği zenginleştirilmiş uranyum stokunun yurtdışına gönderilmesi ve tesislerin sıkı denetime açılması önerisi Tahran tarafından “egemenlik ihlali” olarak görülüyor.

Bu noktada, Grossi’nin raporları ile Trump’ın siyasi söylemleri arasındaki dengeyi tutturmak, diplomasi masasında oturan herkes için kritik önem taşıyor. Diplomatik kulislerde “kritik eşik” ifadesi, hem nükleer başlıklar için hem de ABD-İran ilişkilerinin geleceği için giderek daha fazla kullanılır hale geliyor.

Tahran ile Washington arasındaki gerilim, petrol fiyatlarından küresel risk iştahına kadar pek çok alana nüfuz ederken, dünya bir kez daha Ortadoğu denklemindeki nükleer satranç tahtasının başına dönmüş durumda. Bu satrançta kimin hamle yapacağı ve hangi taşların devrileceği, önümüzdeki günlerde uluslararası piyasalarda olduğu kadar diplomasi masalarında da belirleyici olacak.


- Golden Swan Abone Ayrıcalıkları - Golden Swan Abone
- Reklam Alanı -

Haberi paylaş:

spot_img

Son gelişmeler

Neden Golden Swan Abone Olmalıyım?

Gündemi sadece takip etmek değil, doğru yorumlamak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Tüm ayrıcalıkları görmek için okumaya devam edin.

Benzer haberleri oku
Bağlantılı

10 Haziran 2025 Bülteni

🇹🇷 Yurtiçi Gelişmeler (Türkiye)5 Haziran – Meclis’te görüşülen yeni...

ABD’de Eyalet/Federal Bahane, DXY/Tahvil Şahane

Amerika Birleşik Devletleri’nde kamu düzeni ve eyalet-federal ilişkileri yeni...

ABD Hazine Tahvillerine Yıl Başından Bugüne 163 Milyar Dolarlık Tarihi Giriş

Yılbaşından bu yana yabancı yatırımcılar ABD Hazine tahvillerine net...

Londra’da Çin–ABD Görüşmeleri Başladı

Tedarik Zincirleri, Teknoloji ve Nadir Topraklar MasadaDünya ekonomisinin...