
ABD’nin, Avrupa’daki NATO müttefiklerine sağladığı güvenlik şemsiyesini kaldırabileceği yönündeki açıklamaları, kıtadaki askeri varlığını yeniden tartışmaya açtı. ABD, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Avrupa’daki asker ve silah sayısını artırırken, şimdi ise bu gücü azaltabileceği konuşuluyor.
ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığının niteliği, özellikle Washington yönetiminin Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarına katkıda bulunmadığını öne sürerek güvenlik desteğini çekebileceği yönündeki mesajlarının ardından mercek altına alındı.
ABD, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da askeri üsler bulunduruyor ve NATO aracılığıyla kıtadaki müttefiklerine güvenlik sağlıyor. Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından, ABD birliklerinin ve askeri ekipmanlarının sayısında kayda değer bir artış gözlendi.
Son verilere göre, ABD’nin Avrupa’da 31 kalıcı üs ve 19 geçici askeri tesisi bulunuyor. Kıtadaki toplam ABD asker sayısı 67 bin civarında seyrediyor. 2025 itibarıyla Almanya’da 38 bin 700, Polonya’da 14 bin, İtalya’da 12 bin 600, İngiltere’de 10 bin, İspanya’da 3 bin 500, Romanya’da 2 bin 150, Belçika’da 1150, Norveç’te 1100, Litvanya’da 1000, Estonya’da 700, Yunanistan’da 600, Kosova’da 598 ve Portekiz’de 250 ABD askeri bulunuyor.
Akdeniz’de konuşlu ABD 6. Filosu’nda ise 4 bin 500 denizci asker görev yapıyor.
ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığı, NATO müttefiklerinin yanı sıra Kosova ve Bosna Hersek gibi ülkelerde de garnizonlarla destekleniyor. Son olarak, Aralık 2023’te Finlandiya ile yapılan anlaşma kapsamında 15 askeri üsse erişim hakkı elde edildi.
ABD, Avrupa genelinde kara, hava ve deniz üsleri ile askeri operasyonlarını sürdürüyor:
ABD’nin Avrupa’daki nükleer silahları, Soğuk Savaş’tan bu yana önemli bir caydırıcılık unsuru olarak değerlendiriliyor. 2022 itibarıyla ABD’ye ait yaklaşık 80 adet B61-3 ve B61-4 nükleer bombası Avrupa’daki dört ülkede (Belçika, Almanya, İtalya ve Hollanda) konuşlandırılmış durumda.
ABD’nin modernize ettiği B61-12 güdümlü nükleer bombalarının Avrupa’ya sevk edildiğine dair bilgiler kamuoyuna yansırken, Polonya ve Macaristan da bu silahları topraklarında konuşlandırma talebinde bulunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Avrupa’nın NATO harcamalarına katkı yapmadığını öne sürerek kıtadaki ABD askeri varlığını azaltabileceği yönündeki açıklamaları, Almanya başta olmak üzere Avrupa’da endişelere yol açtı.
Almanya’da yaklaşan seçimler öncesinde, ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) lideri Friedrich Merz, ABD’nin güvenlik garantilerinin gelecekte zayıflayabileceği ihtimaline karşı Fransa ve İngiltere ile nükleer koruma görüşmelerinin başlatılmasını önerdi.
Son raporlara göre, ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığını yüzde 20 oranında azaltarak yaklaşık 20 bin askerini geri çekmeyi planladığı iddia ediliyor. Ancak bu hamlenin, Rusya-Ukrayna Savaşı, NATO ittifakı ve Avrupa’nın güvenlik ihtiyaçları doğrultusunda nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor.
ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığı ve güvenlik garantileri konusundaki tartışmalar sürerken, Washington’un atacağı adımlar, NATO müttefikleri ve Avrupa’nın genel güvenlik dengeleri açısından kritik önem taşıyor. (Kaynak)
