BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Gazzeliler bu merkezlerde ölmeye devam ediyor. İsrail ise “amacına hizmet ediyor” diyor.
Gazze Şeridi’nin ikinci büyük kentinden güneye doğru uzanan uzun kuyrukta, kavurucu güneşin altında binlerce kişi sıralanmıştı. Üzerlerinde bir İsrail tankı gözetleme yapıyordu. Bu insanlar kilometrelerce yürüyerek Han Yunus’un kenar mahallelerindeki bir gıda dağıtım merkezine ulaşmışlardı. Kalabalık büyüdükçe, merkezin girişini koruyan Amerikalı paralı askerler havaya ateş açtı. Ardından, her biri bir ailenin bir haftalık ihtiyacını karşılayacak şekilde hesaplanmış un, makarna, yağ ve diğer kuru gıdaların bulunduğu karton kutuları dağıtmaya başladılar. Kutularını alanlar, içindekileri hızlıca beyaz çuvallara boşaltıp bölgeden ayrıldı.
Birkaç dakika sonra, güvenlik görevlileri bir grup kadını sıranın önüne almaya çalıştı. Kalabalık öne doğru yığıldı ve dağıtım alanına zorla girdi. Güvenlik güçleri kalabalığı durdurmak için göz yaşartıcı gaz kullandı ancak bu da işe yaramadı. Bunun üzerine kutu dağıtımını durdurdular ve merkezi kapattılar.
The Economist muhabiri tarafından 15 Temmuz’da, dağıtım merkezini gören bir İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) gözetleme noktasında yapılan kısa süreli gözlem ziyaretinde izlenen bu sahneler, yaklaşık iki aydır tekrar tekrar yaşanıyor. Çoğu zaman, bu olaylar çok sayıda can kaybına yol açtı; bunların önemli bir kısmı IDF ateşiyle gerçekleşti. Ziyaretten bir gün sonra, 16 Temmuz’da, aynı noktada gıda kuyruğunda bekleyen en az 20 kişi yaşanan bir izdihamda hayatını kaybetti.
Mayıs ayında Gazze’nin güneyi ve merkezinde dört dağıtım merkezinde gıda yardımı yapmaya başlayan Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF), bu ölümleri doğruladı. Vakıf, Gazze’nin bazı bölgelerini hâlâ kontrol eden İslamcı Hamas hareketinin, “bilinçli olarak kargaşa çıkarmak amacıyla kalabalığın içine adamlarını gönderdiğine” dair “güvenilir gerekçelere” sahip olduklarını ifade etti. GHF, kalabalığa göz yaşartıcı gaz atan tarafın kendileri olmadığını da belirtti.

21 aylık savaşın ardından, Gazze’nin 2,1 milyonluk nüfusunun en az yarısı şu anda Han Yunus’ta ve Akdeniz kıyısındaki el-Mevasi’de bulunan “insani bölge”deki çadır ve barakalarda yoğunlaşmış durumda. Geri kalanlar, Gazze Şehri’nin ayakta kalan kısımlarında ve kuzeydeki birkaç küçük kasabada yaşamaya devam ediyor. Mısır sınırındaki Refah ise, bir zamanlar 200.000’den fazla nüfusa sahipken, İsrail’in bombardımanları ve buldozerleriyle neredeyse tamamen yerle bir edildi.
Filistinli sağlık yetkilileri ve BM ajansları, dağıtım merkezleri çevresinde yaklaşık 700 Gazzelinin öldürüldüğünü ileri sürse de, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) bu iddiaları reddediyor ve rakamların “kasıtlı olarak şişirildiğini” savunuyor. İsrail gazetesi Ha’aretz’e konuşan bazı IDF askerleri, dağıtım merkezlerine ulaşmaya çalışan kalabalıklara ateş açmaları yönünde emir aldıklarını söylüyor. Kıdemli bir IDF yetkilisi ise bazı “yanlış atışlar” olduğunu kabul ediyor ve prosedürlerin gözden geçirildiğini belirtiyor; ancak kalabalığı kontrol etmek için gerçek mermi kullanılmadığını iddia ediyor.
IDF, Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın (GHF) dağıtım merkezlerini bir “başarı hikayesi” olarak nitelendiriyor. Bu merkezlerin, daha önce uluslararası yardım kuruluşlarından gelen gıda yardımlarının kontrolünü elinde tutan Hamas’ın bu üzerindeki hakimiyetini kırdığını ve dolayısıyla Hamas’ın para kazanma kapasitesini azalttığını, halk üzerindeki etkisini de zayıflattığını savunuyor.
Birleşmiş Milletler dâhil olmak üzere uluslararası yardım kuruluşları ise, yardımlarının Hamas tarafından kontrol edildiği iddialarını reddediyor ve GHF ile işbirliği yapmayı insani ilkeleri ihlal ettiği gerekçesiyle kabul etmiyor. İsrail ayrıca, bazıları suç örgütü olan yerel aşiretlerin de kendi gıda yardımını almasına izin veriyor ve bu grupların “Hamas’ın kontrolünü sorguladığını” öne sürüyor.
İsrail ile Hamas arasında Katar’ın başkenti Doha’da yürütülen ve geçici bir ateşkese, belki de savaşın sona ermesine yol açabilecek dolaylı müzakereler henüz bir sonuca ulaşmış değil. Görüşmelerde Hamas’ın taleplerinden biri, GHF merkezlerinin kapatılması ve gıda dağıtımının yeniden diğer yardım kuruluşlarına bırakılması. IDF ise bu talebin, GHF merkezlerinin amacına hizmet ettiğinin kanıtı olduğunu savunuyor.