• Fransa’da yalnızca bir gün önce hükümeti kuran Başbakan Sebastien Lecornu istifa etti.
• François Bayrou hükümetinin güvenoyu alamaması sonrası göreve gelen Lecornu’nun kabinesi de uzun ömürlü olmadı.
• Bütçe anlaşmazlıkları ve kamu borcu krizi, Paris’te hükümet istikrarsızlığını derinleştiriyor.
Fransa’da siyasi istikrarsızlık yeni bir boyut kazandı. 9 Eylül’de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından başbakan atanan ve dün yeni kabinesini açıklayan Sebastien Lecornu, beklenmedik bir şekilde istifasını sundu. Lecornu’nun kabinesi kısa sürede görevi bırakırken, Paris yönetiminde yeniden boşluk oluştu.
Yeni kabinede Roland Lescure Ekonomi ve Maliye Bakanlığına, Eric Woerth Konut Bakanlığına, Naima Moutchou Dönüşüm, Kamu Hizmeti, Yapay Zeka ve Dijital İşler Bakanlığına getirilmişti. Bruno Retailleau, Gerald Darmanin, Elisabeth Borne, Rachida Dati ve Manuel Valls gibi isimler önceki görevlerini korumuştu. Ancak bu denge uzun ömürlü olamadı.
Fransa’da son dönemde başbakanların görev süreleri hızla kısalıyor. Merkez sağcı Michel Barnier’in hükümeti, bütçe görüşmelerinde çıkmaza girince Aralık 2024’te gensoruyla düşmüştü. Ardından François Bayrou başbakan olarak atanmış, fakat o da güvenoyu alamamıştı.
Paris’in en temel sorunu, kamu borçlarının çevrilebilmesi ve 2026 bütçesi etrafında kopan siyasi kavgalar. Bayrou’nun önerdiği “resmi tatillerin kaldırılmasıyla 43 milyar euro tasarruf” planı toplumsal tepkilere yol açmış, muhalefet ile iktidar arasındaki uçurumu derinleştirmişti.
Sebastien Lecornu’nun istifasıyla birlikte Macron’un yeni başbakan tercihi ve bütçe krizine dair çözüm yolları, Avrupa’nın siyasi ve ekonomik gündeminde ilk sıralara yükselmiş durumda.