- Macron, 6 Ekim’de istifa eden Sébastien Lecornu’yu 10 Ekim’de yeniden başbakan atadı; kabineyi hızla kurup bütçeyi çıkarması isteniyor.
- Lecornu’nun kurduğu hükümet saatler içinde çökmüştü; son bir asrın en kısa ömürlü kabinelerinden biri olarak kayda geçti.
- Muhalefet güvenoyu tehdidini sürdürüyor; Meclis aritmetiği kırılgan ve siyasi risk primini yukarı itiyor.
Fransa’da siyasi kilitlenme, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un istifasından dört gün sonra Sébastien Lecornu’yu yeniden görevlendirmesiyle yeni bir faza girdi. Élysée, Lecornu’ya hızla kabine kurma ve bütçeyi geçirme misyonu verdi; adımın gerekçesi “istikrarı sağlamak ve yılı bütçeyle kapatmak” olarak açıklandı.
Lecornu’nun ilk kabinesi saatler içinde dağılmış, Fransa modern tarihinde “rekor kısalıkta” bir hükümet ömrü olarak tartışılmıştı. Bu çöküş, parlamentodaki üç kutuplu yapının yürütmeyi felç ettiğini gösterdi.
Siyaset cephesinde meşruiyet sınavı sürüyor. Hem sol hem de aşırı sağ, Lecornu’nun genel politika konuşması sonrasında güvenoyuna gitmeye hazır. Macron ittifakı içinden de “kapsayıcılık eksikliği” eleştirileri yükseliyor. Bu tablo, hükümetin manevra alanını daraltırken bütçe takviminde gecikme riskini artırıyor.
Piyasa etkisi açısından riskler iki kanaldan fiyatlanıyor: (i) bütçe metninde belirsizlik ve olası vergi/harcama revizyonları, (ii) güvenoyu ihtimali ve erken seçim spekülasyonu. Yeniden atama kısa vadede kurumsal süreklilik sinyali verse de, parçalı Meclis aritmetiği risk primini yukarıda tutuyor.
Sonuç: Paris’in önündeki yol “bütçe + güvenoyu” çift eşiğinden geçiyor. Bu eşiğin hızla aşılması Fransa varlıklarında rahatlama, gecikmesi ise Avrupa risk sathında dalgalanma yaratabilir.