Küresel piyasalarda çöküş, ekonomik belirsizlikler ve ticaret savaşları derinleşirken milyar dolarlık bir satın alma anlaşmasının duyurulması, anlaşma peşindeki yatırımcılar için moral verici olabilir. Ancak bu işlemdeki koşulların pek genelleştirilebilir olmaması, bu iyimserliği sınırlıyor.
Almanya merkezli Infineon Technologies, pazartesi geç saatlerde yaptığı açıklamayla, Marvell Technology’nin otomotiv ethernet birimini 2,5 milyar dolar nakit karşılığında satın alacağını duyurdu. Infineon’un hedeflediği bölüm, araç içi çiplerin iletişimini sağlayan altyapıyı geliştiriyor ve bu hamle, 36 milyar dolarlık yarı iletken devinin otonom araçlar çağında konumunu güçlendirmesine yardımcı olabilir.
Küresel Belirsizlikte Cesur Bir Adım
Bu tür bir anlaşma için zamanlama oldukça sıra dışı. ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta açıkladığı tarifelerle küresel tedarik zincirleri altüst olurken, piyasalar hâlâ toparlanma mücadelesi veriyor. Şirketler için borçlanma maliyetleri uzun vadeli ortalamalara göre hâlâ düşük olsa da, son günlerde hızlı bir artış gösterdi ve bu durum borçla finanse edilen birleşme ve satın almaları daha zorlu hale getirdi.
Ancak Infineon CEO’su Jochen Hanebeck, bu engelleri aşmayı başardı. Birincisi, anlaşmayı finanse etmek için büyük ölçekli tahvil ya da kredi piyasalarına başvurması gerekmiyor. Infineon, yatırım yapılabilir seviyede kredi notuna sahip ve 31 Aralık itibarıyla kasasında 2 milyar dolardan fazla nakit tutuyordu. Bu da gerekirse anlaşmayı büyük ölçüde mevcut kaynaklarla tamamlayabileceği anlamına geliyor.
İkincisi, ödenen fiyat, satıcı açısından geri çevrilmesi zor bir teklif gibi görünüyor. Satın alınan birimin bu yıl 250 milyon dolara kadar gelir üretmesi bekleniyor. 2,5 milyar dolarlık bedel, yaklaşık 10 kat gelir çarpanına denk geliyor. Bu oran, Infineon’un kendi gelir çarpanı olan 2’nin oldukça üzerinde. Reuters’a göre, Marvell’in hisseleri anlaşma sonrası mesai dışı işlemlerde %4’ün üzerinde yükseldi. Bu da yatırımcıların şartlardan memnun olduğunu gösteriyor.
Tekrar Edilmesi Zor Bir Formül
Bu anlaşmanın gösterdiği önemli bir ders var: Ticaret savaşı ortamında birleşme ve satın alma işlemleri, borç ya da hisse senedi finansmanına ihtiyaç duymayan, fiyat duyarlılığı düşük bir alıcının varlığına bağlı olabilir. Ancak bu tür bir alıcı ve koşullar, kolay kolay tekrar elde edilebilecek türden değil.
Anlaşma ekranlarında yeni bir işlem görmek, piyasalarda kısa vadeli bir moral kaynağı olabilir. Ancak bu motivasyonun kalıcı olması şimdilik zor görünüyor.
