BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Ticaret gerilimleri, Çin’in doğusundaki hareketli liman kenti Qingdao’da pek hissedilmiyor. Liman terminallerine giden yollar kamyonlarla dolup taşıyor. Körfezin üzerindeki mavi pusun içinde bir dizi yük gemisi görülüyor. Çin’in diğer limanları da aynı derecede yoğun görünüyor: 14 Temmuz’da yetkililer, ülkenin toplam ihracatının haziran ayında yıllık bazda sağlıklı bir şekilde %5,8 arttığını açıkladı. Yılın ilk yarısında ihracat, 2024’teki aynı hızda büyümeye devam etti ve bu da Çin’in GSYH büyümesinin yıllık hedefi yakalamasına yardımcı oldu. Şimdilik, Çinli ihracatçılar Amerika ile yaşanan ticaret gerilimlerini umursamıyor gibi görünüyor. Ancak bu durum uzun sürmeyebilir.
Yılın başlarında karşılıklı gelen bir dizi gümrük tarifesi artışının ardından, Çin ve Amerika 12 Mayıs’ta bir ateşkes imzalayarak, daha fazla müzakereye zaman tanımak amacıyla en yüksek vergilerinin yürürlüğe girmesini 90 gün ertelemeyi kabul etti. Yine de, önceki tarifeler nedeniyle birçok Çin malı, Amerika’ya gönderildiğinde %50’yi aşan gümrük vergilerine tabi durumda. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick kısa süre önce CNBC’ye, iki tarafın ağustos başında müzakereler için bir araya gelebileceğini söyledi.
Peki, küresel ticaret savaşının bu kargaşasında Çin’in ihracatının dirençli kalması nasıl açıklanabilir? Bazı şirketlerin, ateşkesin kalıcı olmayacağı ve tarifelerin daha da artacağı endişesiyle, şimdiden fazladan mal sevkiyatı yaparak “ön yükleme” yaptığı belirtiliyor. Diğerlerinin ise, tamamlanmış ürünleri “ham madde” gibi yeniden sınıflandırarak ihracat değerlerini düşük göstermek gibi hileli yollara başvurduğu söyleniyor.

Ancak birçok firma, sadece başka ülkelere daha fazla mal göndermeye başladı. Geçen yıl Amerika, Çin’in ihracatının yaklaşık %15’ini oluşturuyordu, ancak 2025’in ilk yarısında bu oran %12’ye düştü. Bu dönemde, özellikle Güneydoğu Asya’ya yapılan Çin ihracatı hızla arttı. Vietnam’a, Tayland’a ve Endonezya’ya yapılan sevkiyatlar sırasıyla yıllık bazda %20, %22 ve %15 arttı. Qingdao’daki bir endüstriyel robot parçası üretim şirketinde üretim müdürü olan Zhang Tao, “Artık Amerikan şirketleriyle pek işimiz kalmadı,” diyor. Singapur gibi ülkelere yapılan sağlıklı satışlar sayesinde bu farkı kapattıklarını belirtiyor.
Ancak, yılın ikinci yarısında Çin ihracatı gerçeğin etkisini hissetmeye başlayacak gibi görünüyor. Bunun başlıca nedeni, Amerika ile yürütülen bu müzakere turunun tamamlanması için belirlenen 12 Ağustos son tarihi. Görüşmelerde bir ilerleme olmazsa tarifelerde yeni indirim beklenmiyor. Aksine artış olursa, Amerika’ya ihracat doğal olarak daha da düşecek. Tarifeler mevcut seviyelerde tutulsa bile, önceden yapılan yüksek hacimli sevkiyatlar (front-loading) muhtemelen yavaşlayacak çünkü statüko korunurken bunu yapmak için bir neden kalmayacak. Bu da yılın ilerleyen dönemlerinde ticareti daha da aşağı çekecek; zaten gönderilmiş ürünlere olan talep azalacak.
Çin ihracatını baskılayan bir diğer unsur ise, Amerika’nın “transshipment” (yeniden sevkiyat) uygulamalarına karşı aldığı önlemler olacak. Bazı Çin malları, Güneydoğu Asya ülkelerine gönderiliyor, burada bir miktar işleniyor ve ardından Amerika’ya gönderiliyor. Böylece doğrudan Çin’den gelen ürünlere uygulanan yüksek tarifelerden kaçınılmış oluyor. Ticaret verileri, bu uygulamanın son aylarda daha yaygın hale gelmiş olabileceğini gösteriyor.
2 Temmuz’da Başkan Donald Trump, Vietnam ile yeni bir ticaret anlaşması açıkladı. Buna göre, bu ülke üzerinden “transshipment” yoluyla geçen mallar %40 gümrük tarifesine tabi olacak—bu oran, yeni standart tarifenin iki katı. Trump ayrıca başka ülkelere de bu tür yeniden sevkiyatlara karşı uyarılarda bulundu. Her şey Amerika’nın “transshipment” tanımını nasıl yapacağına ve yeni kuralları nasıl uygulayacağına bağlı olacak (yetkililer, az miktarda Çin menşeli parça içeren ürünleri bile hedef alabilir). Yine de, birçok ülke Trump ve ekibini kızdırmamak için bu kurallara uymaya çalışacaktır.
Tüm bu gelişmelere rağmen, Çin ihracatının daralması pek olası değil. Ancak ihracat büyümesi, bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %2–3 seviyelerine, son çeyrekte ise yalnızca %1’e kadar yavaşlayabilir, diyor Fransız bankası Natixis’ten ekonomist Alicia Garcia-Herrero. Ona göre, başka yerlerde kolayca üretilebilecek düşük değerli ürünlerin ihracatı en çok etkilenecek: mobilya, giysi, ayakkabı ve oyuncaklar gibi. Amerika’ya ihraç edilmesi planlanan bisikletler bile artık Çin e-ticaret sitelerinde düşük fiyatlarla satışta.
Tarifelerin yarattığı dolaylı etkiler de artarak devam ediyor. Bay Lu, Qingdao merkezli bir vakum pompası parçası üreticisinde mühendis olarak çalışıyor; bu parçalar daha sonra endüstriyel makinelerde kullanılmak üzere Amerika’ya ihraç ediliyor. Son aylarda siparişler sabit kaldı. Ancak müşteriler, tarifelerin maliyetini dengelemek için daha düşük fiyat talep etti. Bu da Bay Lu’nun şirketinin maaşları azaltmasına neden oldu. Şu anda ayda yaklaşık 6.000 yuan (830 dolar) kazanıyor; geçen yıl bu miktar 7.000 yuan’dı. “Yemek yememiz, kredi ödememiz gerekiyor,” diyor. “Ama başka seçeneğimiz yok.” Son yıllarda ihracat, Çin ekonomisinin nadir parlak noktalarından biriydi. Bay Lu’nun hikâyesi, bu ışığın sönmeye başladığını gösteriyor.