Çin’den Batı’ya “Kritik Maden” Şoku: Savunma Sanayii Alarmda
The Wall Street Journal’da yayımlanan özel habere göre, Çin yönetimi, nadir toprak elementlerine yönelik ihracat kontrollerini sertleştirerek Batılı savunma şirketlerini ciddi şekilde zor durumda bıraktı. Küresel arzın yaklaşık %90’ını kontrol eden Çin, özellikle ABD askeri tedarik zinciri üzerindeki jeostratejik etkisini artırmak amacıyla bu kontrolleri stratejik baskı aracı olarak kullanıyor.
“Pekin’in sıkılaştırdığı denetimler, ABD askeri tedarik zinciri üzerindeki nüfuzunun bir göstergesi.”
— Wall Street Journal (3 Ağustos 2025)
Savunma Şirketleri Tedarikte Kriz Yaşıyor
Habere göre, bu ihracat kısıtlamaları özellikle savunma sanayiinde kullanılan kritik parçaların tedarikini vurdu:
- Bir Batılı drone üreticisinin, mıknatıs temin süresi 2 aya kadar uzadı.
- Jet motorlarında kullanılan samaryum gibi kritik nadir elementler, piyasa fiyatının 60 katına kadar işlem görüyor.
- ABD ve AB merkezli savunma firmaları, sipariş sürelerini karşılamakta zorlanıyor; üretim zincirinde gecikmeler başladı.
Kritik Madenler Neden Bu Kadar Önemli?
Nadir toprak elementleri (REE), özellikle:
- Güdümlü füzeler
- Jet motorları
- Lazer sistemleri
- Uçak radarları
- Elektromanyetik silahlar
- Gelişmiş drone sistemleri
gibi savunma sanayii bileşenlerinde geri dönüşümsüz derecede kritik öneme sahip. Çin’in bu alanlardaki baskısı, yalnızca arz güvenliğini değil, aynı zamanda teknolojik üstünlük yarışını da etkiliyor.
Jeopolitik Satrançta Yeni Hamle
Uzmanlara göre, Pekin’in bu stratejisi yalnızca ticari değil, jeopolitik güç projeksiyonu anlamı taşıyor. Özellikle Tayvan ve Güney Çin Denizi gerilimleri bağlamında:
- Çin, savunma zincirinde “boğaz noktası” olmayı bir kaldıraç olarak kullanıyor.
- ABD ve müttefikleri, tedarik zincirlerini “dost ülkeler”e (friend-shoring) yönlendirmeye çalışıyor.
- Ancak nadir elementlerde alternatif kaynaklar sınırlı, maliyetler yüksek ve işlem süreleri uzun.