BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Davet kurtarma mıydı — yoksa sahte alarm mı? Nisan ayında Trump’ın “Liberation Day” tarifeleri sonrası görülen küresel ekonomik paniği takip eden iyimserlik büyüyor. Tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisi şu ana kadar sınırlı kaldı. Özel sektörde yönetici yorumlarına göre, şimdi ticaret savaşı yerine ticaret anlaşmaları bekleniyor. Anketler iş dünyası ve tüketici güveninde toparlanma olduğunu gösteriyor. S&P 500 hisse endeksi rekor seviyeye yükseldi.
1 Temmuz’da Senato ve 3 Temmuz’da Temsilciler Meclisi’nden geçen “One Big Beautiful Bill” (BBB), MAGA hayalinin ötesinde, Paul Ryan veya Mitt Romney tarzı geleneksel vergi indirimci ve harcama kısıtlamacı bir Cumhuriyetçi yasa tasarısına benziyor. İş dünyası bu açıdan Trump’ı ciddiye alınabilir ama kelimesi kelimesine söylemlerinden ziyade bir popülist olarak görmeye başladı.
Ancak Trump’ın 4 Temmuz’da imzalayacağı BBB, bu olumlu tablonun hemen ardından karabasan gibi gelebilir. Çünkü bu tasarı, Trumponomics 2.0’ın uzun vadeli ekonomik temeller üzerinde yol açtığı yıpratmayı net şekilde gözler önüne seriyor.
BBB’nin en temel amacı, birinci dönemde uygulanan ve süresi dolacak vergi indirimlerini uzatmak. Cumhuriyetçiler bunu statükoyu korumak bahanesiyle savunsa da, mevcut hali sürdürülemez. Zira son 12 ayda ABD bütçe açığı, GSYH’nin %6,7‘sine ulaştı. BBB yasalaşırsa açık bu seviyede kalacak ve borç/GSYH oranı iki yıl içinde İkinci Dünya Savaşı sonrası görülen %106 seviyesini aşacak. Gümrük vergilerinden elde edilen gelirler bir ölçüde denge sağlasa da yeterli değil; bu da krize sürüklenen eğilimin süreceğine işaret ediyor.
Tasarı kemeri sıkıyormuş gibi görünse de yanlış alanlara dokunuyor. Ortalama yaşam süresi uzarken emeklilik yaşı yükseltilmesi gerekirken, emeklilere vergi indirimi sağlanıyor; buna karşın düşük gelirli bireyler için sağlık sigortası olan Medicaid’te kesintiye gidiliyor. Bu durum, resmi projeksiyonlara göre yaklaşık 12 milyon Amerikalının sağlık sigortasız kalmasına neden olabilir. Bu sayı, dünyanın en zengin büyük ülkesi için skandal. Ayrıca iş şartı getirilmesi, belgelerle boğuşan bireylerde evrak sorunlarına yol açan ama istihdamda anlamlı artış yaratmayan bir uygulama.
BBB ayrıca Biden’ın getirdiği temiz enerji vergi kredilerini kaldırıyor. Bu teşviklerin yerini alamayacak bir serbest piyasacı anlayışla yeşil enerji altındaki karbon azaltma politikaları ortadan kalkacak ve ABD’nin sera gazı emisyonları artacak. Trump’ın fosil yakıtlara nostaljisi, yenilenebilir enerjinin sağladığı temiz ve bol enerjiyi göz ardı ediyor. Bu da, yapay zekâ gibi yüksek elektrik ihtiyacı olan kilit alanlarda rekabet gücünü zayıflatıyor.
Tasarı, büyüklüğü nedeniyle Senato’da 60 oya gerek kalmadan sadece 51 oyla geçilmiş; bu da önemli reformların yeterince sorgulanmadan yasaya girmesine ve “pork” (gereksiz eklemelerle kongre üyeleri satın alma) fırsatlarına imkân tanımış.
İyimserler bu sorunlara rağmen ekonomik büyüme beklentileriyle kaygıları silikleştirmeye çalışıyor: Yönetime göre önümüzdeki dört yılda yaklaşık %5 ek çıktı bekleniyor. Oysa BBB’nin halihazırdaki vergi indirimleri ek bir uyarıcı sunmuyor; tarifeler de dengeleyici etki gösteriyor. Ayrıca FED, faizleri Trump’ın ilk dönemindekinin yaklaşık üç katı seviyede tutuyor, bu da gevşek maliye politikalarını sınırlıyor. Kısa vadede büyümeye katkı sağlasa da, mali yapı uzun vadede finansal baskı altında zayıflıyor.
Aşırı borçlanma (geçen yılki borçlanma patlamasına atfen “geyser”) büyümeyi kısıtlayabilir. Kamusal borç özel yatırımı geriye itiyor, sermaye maliyetini yükseltiyor. Eğer piyasa zorlar ve ABD acil mali konsolidasyona giderse, Goldman Sachs gibi kurumlar tahmini olarak önümüzdeki on yılda vergi veya harcama düzeyinde GSYH’nın %5,5’u kadar ayarlama gerekeceğini söylüyor—bu, Euro Bölgesi’nin borç krizindeki kemer sıkmalarından daha sert bir performans anlamına geliyor. Başarısız olunursa, ABD İkinci Dünya Savaşı sonrası uygulanan enflasyon ve finansal baskı gibi yollarla borç yükünü hafifletebilir.
BBB’nin uzun vadeye bakmaması daha büyük bir hastalığın semptomu: Trump, Fed’i hedef alma, bilimsel araştırmayı fon kesintileriyle zayıflatma ve hukukun üstünlüğüne tehdit oluşturma gibi uygulamalarla temel ekonomik yapıyı aşındırıyor. Tarifelerin seviyesi yakın zamanlardaki en yüksek düzeyde; bu da belirsizliği güçlendiriyor. ABD varlıkları nominal olarak yükselse de diğer para birimlerinde değer kaybediyor; dolar bu yıl %11 geriledi. Bu da ABD ekonomisinin uzun vadeli risklerinin açık işareti.