
Türkiye’nin önde gelen şirketlerini içeren Borsa İstanbul 30 (BIST 30) endeksi, tarihteki en sert ve en uzun süreli kâr revizyonlarından birini yaşıyor. Yüksek nominal kârlar ile enflasyon muhasebesinin çarpıştığı bu süreç, hisse senedi piyasasında alışılmışın dışında bir tablo ortaya koyuyor.
Son verilere göre, ileriye dönük hisse başına kazanç (EPS), 2023 ortalarına kadar güçlü bir yükseliş sergilese de 2024 itibarıyla keskin bir düşüş trendine girdi. Yukarıdaki grafik, BIST 30 hisselerinin ileriye dönük kârlarının hızla gerilediğini gözler önüne seriyor. Ancak bu düşüş, reel ekonomide büyük bir kriz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, şirketlerin finansal tabloları güçlü kalmaya devam etse de yatırımcılar, hisse fiyatlarının yükselmemesi nedeniyle piyasadan uzak duruyor.
Yüksek enflasyon ortamında, nominal kârlar ilk etapta güçlü bir artış gösterdi. Ancak enflasyon muhasebesine geçişle birlikte, finansal tablolar yeniden düzenlendi ve bu durum, hisse başına kâr beklentilerinin revize edilmesine yol açtı. Bu sürecin bir sonucu olarak:
Bu paradoksun en önemli sebeplerinden biri de Türkiye’nin mevcut faiz politikası. Yatırımcılar, yüksek faiz ortamında hisse senetleri yerine risksiz getiri sunan enstrümanlara yöneliyor. Yılbaşından bu yana TL mevduat faizleri %45 seviyelerine ulaşırken, hisse senetlerinde anlamlı bir getiri fırsatı yaratmak zorlaşıyor.
Uzmanlara göre, piyasanın toparlanması için birkaç kritik faktör gerekiyor:
Borsa İstanbul 30 endeksi, makroekonomik belirsizlikler ve yatırımcıların temkinli duruşu nedeniyle baskı altında kalmaya devam ediyor. Ancak analistler, faizlerin gevşemesi ve enflasyon muhasebesinin etkilerinin zamanla hafiflemesi durumunda, BIST 30’daki toparlanmanın kaçınılmaz olacağını öngörüyor.
Yatırımcılar için temel soru şu: Piyasa mevcut seviyelerde dengelenip yeni bir yükseliş dalgasına mı hazırlanıyor, yoksa enflasyon muhasebesi kaynaklı revizyonlar devam mı edecek? Önümüzdeki çeyreklerde alınacak ekonomik kararlar, bu sorunun yanıtını belirleyecek.
