
Ukrayna’nın güvenlik konusu, Paris’te bir kez daha diplomasi sahnesine taşınıyor. Emmanuel Macron ve Keir Starmer, “Gönüllüler Koalisyonu” adlı girişimiyle Ukrayna’ya yönelik güvenlik garantilerinin çerçevesini belirlemeye çalışacaklar. Toplantıda Zelenskiy’nin hazır bulunması, koalisyonun yalnızca deklaratif değil, aynı zamanda diplomatik angajman açısından da güçlü bir mesaj içerdiğini gösteriyor.
Koalisyon kapsamında öne çıkan güvenlik taahhütleri şunlar:
Bu proje, Avrupa’nın en kilit liderlerinin desteklediği somut askeri mekanizmalar içeriyor. Ancak tüm bu planlamaların uygulanabilir olması, ABD’nin vereceği desteğe bağlı. NATO Genel Sekreteri Rutte, toplantıda bu işbirliğinin şekilleneceğini ifade ederek, “yakında netlik kazanacak” dedi.
Bu koalisyon, Rusya’ya yönelik diplomatik baskının artırılması ve Ukrayna’nın güvenlik ihtiyacına uluslararası düzeyde yanıt oluşturmak için atılan stratejik bir adım. Trump’ın sınırlı desteği, Avrupa’daki bazı katılımcılara rahatlama sağlasa da nihai güvence, Paris’teki zirveden çıkacak net sonuçlara bağlı.
Ukrayna’ya verilen desteğin sürdürülebilir olması için artık diplomatik jestler değil, somut güvenlik yapıları konuşuluyor. Bu yönlendirme, Avrupa’nın iş paylaşımı ve askeri yük paylaşımını ciddiye aldığını gösteriyor. Ancak koalisyonun etkisi, ABD’nin finansal ve lojistik desteğiyle doğru orantılı olacak. Piyasalar açısından, bu zirve ve sonrası gelişmeler, Avrupa’nın güvenlik alanındaki “aktif ve koordineli duruşu” mesajı vermesi bakımından yakından izlenecek.
