
AB, X’e 140 milyon dolarlık ceza kesti; 60 gün içinde uyum isteniyor.
Elon Musk, “AB kaldırılmalı” diyerek krizi jeopolitik bir meydan okumaya çevirdi.
ABD yönetiminden Rubio, “Bu sadece X’e saldırı değil, Amerikan halkına saldırıdır” diyerek sert çıktı.
Avrupa Birliği ile X (eski Twitter) arasındaki gerilim, AB’nin şirketi “yanıltıcı reklam politikaları ve mavi tik uygulaması” nedeniyle 140 milyon dolar cezaya çarptırmasıyla yeni bir aşamaya geçti. Brüksel, X’e 60 gün içinde AB Dijital Hizmetler Yasası’na uyum talimatı verdi. Ancak bu kez tepki sadece şirketten değil, ABD’nin en üst siyasi ve iş dünyası isimlerinden geldi.
Krizin fitilini Elon Musk ateşledi. Musk, milyonlarca etkileşim alan paylaşımında şu ifadeyi yazdı:
“AB kaldırılmalı ve egemenlik ülkelere geri verilmeli. Hükümetler ancak böyle halklarını temsil edebilir.”
Bu açıklama, ekonomik düzenin ötesine geçen açık bir siyasi meydan okuma olarak değerlendiriliyor. Musk’ın Avrupa’ya karşı bu ton yükseltmesi, Washington–Brüksel hattını salladı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da benzer şekilde keskin konuştu:
“Avrupa Komisyonu’nun 140 milyon dolarlık cezası yalnızca X’e değil, tüm Amerikan teknoloji platformlarına ve Amerikan halkına yönelik bir saldırıdır.”
Rubio, “Amerikalılara internette sansür uygulama dönemi sona erdi.” diyerek AB’yi yabancı hükümetlerin ABD’ye müdahalesiyle suçladı.
X cephesi, Brüksel’in cezayı “politik baskı” olarak kullandığını savunurken, AB Komisyonu şirketin şeffaf olmayan reklam düzeni, mavi tik karmaşası ve yanlış bilgilendirme kontrollerindeki zafiyetleri hedef gösteriyor. Ancak mesele giderek teknik uyum tartışması olmaktan çıkıp tekno-jeopolitik güç mücadelesine dönüşüyor.
Bu kavga, Avrupa’nın dijital egemenlik arayışıyla ABD’nin teknoloji üstünlüğünü koruma refleksinin çarpıştığı yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Musk’ın AB’nin varlığını sorgulayan çıkışı ise sadece bir sosyal medya mesajı değil; küresel güç mimarisinde ‘teknoloji sahiplerinin’ siyasi etki alanını genişletme hamlesi olarak okunuyor.
AB’nin 60 günlük takvimi işlerken, Washington–Brüksel hattındaki tansiyonun daha da yükseleceği kesin. Musk’ın sert tonunun, ABD’deki teknoloji devlerini arkasına alarak Avrupa düzenlemelerini zorlamaya yönelik daha büyük bir stratejinin ilk adımı olup olmadığı ise önümüzdeki haftalarda netleşecek.
