AB–ABD Arasında Tarife Krizi Derinleşiyor: 100 Milyar Euroluk Misilleme Hazırlığı
Avrupa Birliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın 1 Ağustos itibarıyla birliğin ihracatına yönelik gümrük tarifesi tehdidine karşı “hızlı misilleme paketi” hazırlıyor. Bloomberg’in ulaştığı AB kaynaklarına göre, yaklaşık 100 milyar euro (117 milyar dolar) değerindeki Amerikan ürünlerine %30 oranında gümrük vergisi getirilmeye hazırlanılıyor.
Görüşmelerin tıkanması ve Trump’ın restini çekmesi hâlinde, AB’nin hazırda tuttuğu iki büyük tarife listesi tek pakette birleştirilecek. Bu listeler, hâlihazırda uygulanmakta olan 21 milyar euroluk tarife paketi ile daha önce askıya alınmış olan 72 milyar euroluk yeni önlemleri içeriyor.
Boeing, Otomobil ve Burbon Gibi Semboller Hedefte
Misilleme paketinde Boeing uçakları, ABD yapımı otomobiller, endüstriyel makineler ve burbon viski gibi sembolik ürünlerin öne çıktığı bildiriliyor. Bu ürünler, hem siyasi baskı gücü yüksek hem de yüksek katma değerli oldukları için Washington’a yönelik en sert ekonomik yanıt niteliğinde.
Avrupa Komisyonu Sözcüsü yaptığı açıklamada, “AB, orantılı ve meşru adımlarla karşılık vermeye hazırdır” diyerek Brüksel’in bu hamleyi sadece ekonomik değil, ilkesel bir savunma refleksi olarak gördüğünü belirtti.
Ticaret Hacminde Risk: Transatlantik Gerilim 200 Milyar Euroyu Etkileyebilir
AB ile ABD arasındaki toplam ticaret hacmi 2024 sonunda 800 milyar euroyu aşarken, bu tarz yüksek oranlı tarifeler iki taraf arasında en az 200 milyar euroluk riskli mal grubunu doğrudan etkileyebilir. Otomotiv, havacılık ve alkollü içecekler gibi sektörlerin önümüzdeki 3–6 aylık dönem için belirsizlikle boğuşması bekleniyor.
Trump’ın tarifeleri iç siyasette “ulusal çıkarları koruma” söylemiyle pazarlarken, AB ise bu girişimi doğrudan “korumacı saldırı” olarak yorumluyor.
BS EKONOMİ NOTU:
Avrupa’nın Trump’a karşı hazırladığı bu misilleme paketi, sadece ticari bir adım değil; küresel tedarik zincirleri, yatırım akışları ve kur savaşları açısından yeni bir dönemin sinyalidir.
Boeing gibi büyük sanayi şirketlerinin doğrudan hedef alınması, ABD’nin sanayi ihracatına vurulacak stratejik bir darbedir. Otomotiv ve havacılıkta AB merkezli üreticilerin lehine yeni fiyat avantajları yaratabilir.
Tarife savaşı, aynı zamanda dolar-euro paritesinde oynaklık yaratabilir ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz patikası üzerinde dolaylı baskı oluşturabilir.
Özellikle Fransa ve Almanya, kendi iç pazarlarını koruma refleksiyle Trump’a karşı net pozisyon alırken, bu süreç seçim dönemine giren ABD’de Trump’ın ekonomik gücünü sınama fırsatına da dönüşebilir.