• Trump–Xi görüşmesi sonrası ticaret cephesinde tansiyon geçici olarak düştü, ancak piyasalar “ateşkesin” kalıcı olacağına inanmıyor.
• Beyaz Saray, Çin’in nadir toprak ihracatı kısıtlamalarını ve misilleme tarifelerini askıya aldığını açıkladı; buna karşılık ABD de bazı yaptırımları durdurdu.
• Hazine Bakanı Scott Bessent: “Çin, nadir elementleri silah haline getirerek büyük bir stratejik hata yaptı. ABD iki yıl içinde yeni tedarik zincirlerini kuracak.”
Seul’deki görüşmede açıklanan Trump–Xi ekonomik mutabakatı, ticaret savaşının bir yıllığına ertelenmesi anlamına geliyor. Beyaz Saray metninde, “ABD’nin ekonomik gücünü korurken Amerikan işçilerini ve çiftçilerini önceliklendiren bir zafer” ifadesi kullanıldı. Ancak piyasalar, bu “zafer”in sahada kalıcı bir barışa dönüşeceğine ikna olmuş değil.


Anlaşmanın Çin tarafı açısından en dikkat çekici unsuru, 2025 Ekim’inde yürürlüğe giren nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kontrollerinin askıya alınması. Lityum, galyum, germanyum ve grafit gibi stratejik mineraller artık küresel tedarik zincirine yeniden dahil edilecek. Ayrıca Çin, ABD’ye karşı 4 Mart 2025’ten beri yürürlükte olan misilleme tarifelerini de bir yıl süreyle durdurdu — soya, mısır, et ve deniz ürünleri gibi kalemleri kapsıyor.
ABD tarafında ise Hazine Bakanı Scott Bessent’in sözleri dikkat çekti. Financial Times’a konuşan Bessent, “Pekin’in nadir element silahını ateşlemesi büyük bir hata oldu. Bu, ABD’yi yeni tedarik ağlarını hızla kurmaya mecbur bıraktı. İki yıl içinde kritik minerallerde Çin’e bağımlılık bitecek,” dedi.
Kısa vadede anlaşma risk algısını hafifletse de, iki tarafın karşılıklı güvensizliği derinleşmiş durumda. Washington, Çin’in fentanil ve kimyasal madde ihracatını sıkı denetim altına almasını “önemli ama yetersiz” olarak değerlendiriyor. Pekin ise ABD’nin çip ve yapay zekâ kısıtlamalarına dokunulmamasından rahatsız.
Piyasalar bu tabloyu “gecikmiş bir nefes” olarak okuyor: Çin yuanı sınırlı değer kazandı, ABD vadeli kontratlarında ise kısa süreli risk iştahı artışı görüldü. Ancak analistler, “ticaret savaşı bitti değil, donduruldu” yorumunda birleşiyor.
Yeni dönemin özeti net: Küresel tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor; güven değil, stratejik bağımsızlık dönemi başlıyor.






