Dünya - Manşet

Palantir CEO’su Karp: “Amerika’nın Görülmeyen Sınıfı İçin Konuşuyorum”

Palantir CEO’su Alex Karp, ABD’de hapishane sistemi ve işçi sınıfı erkeklerin marjinalleşmesi üzerinden siyaset ve medya elitlerini sert biçimde eleştirdi. Karp, “kimsenin empati kurmadığı” kesimlerin...
Hülya Kocaer
Aralık 4, 2025
Paylaş

Palantir CEO’su Alex Karp, ABD’de hapishane sistemi ve işçi sınıfı erkeklerin marjinalleşmesi üzerinden siyaset ve medya elitlerini sert biçimde eleştirdi.
Karp, “kimsenin empati kurmadığı” kesimlerin ağırlıklı olarak siyah, Hispanik ve alt sınıf beyaz erkekler olduğuna dikkat çekerek, Palantir’in kendisini bu insanların tarafında konumlandırdığını söyledi.
Palantir’in savunma ve yapay zekâ projelerini “işçi sınıfını ve askerleri daha güvenli ve daha zengin kılma” iddiasıyla savunan Karp, şirket etrafında oluşan 10–15 milyon kişilik kitleyi de bu hikâyenin parçası olarak tanımladı.

Palantir’in tartışmalı CEO’su Alex Karp, son konuşmasında ABD’deki hapishane sistemi ve sınıfsal dışlanma üzerinden hem siyasi düzeni hem de medya dünyasını hedef aldı. Karp, ülkenin yaklaşık yüzde 1’inin hapiste, yüzde 1’inin de hapisten çıkmış ve haklarından fiilen mahrum durumda olduğunu hatırlatarak, “Hapise gittiğinizde çocuklarınızdan koparılıyorsunuz. Bu kimin başına geliyor? Orantısız biçimde işçi sınıfının, siyah ve Hispanik erkeklerin, ayrıca alt sınıftaki beyaz erkeklerin” dedi. Bu kesimlere dair “binlerce makale” olmamasını, sistemin bilinçli körlüğü olarak niteledi.

Karp, bu ilgisizliğin iki sebebi olduğunu savunuyor. Birincisi, bu insanların hikâyesinin egemen siyasi anlatıya yaramaması. Ona göre elit siyaset ve medya, seçmeni tek bir partiye zorlayan moral söylemlere odaklanırken, asıl yapısal sorunları perdelemiş oluyor: “Eğer benden ‘bu dünyadaki en büyük kötülük budur’ dememi istiyorsan, oyumu fiilen teslim etmemi istiyorsun. Benim oyum kimseye değil; iki temel meseleye.” İkincisi ise empati eksikliği: Karp, “Hiçbirimiz bu insanlarla gerçekten muhatap olmuyoruz” diyerek, orta–üst sınıfın günlük hayatında bu kesimlerin görünmezleştirildiğini söylüyor.

Bu çerçeve, Palantir’in kendisini nasıl konumlandırdığına da bağlanıyor. Karp, şirketini açık biçimde “işçi sınıfı Amerikalıların tarafında” tanımlıyor: “Orduya giden insanları destekliyoruz. Hayatlarını kurtarıyoruz, onları daha güvenli geri getiriyoruz.” Savunma projelerinin yanı sıra Palantir’in yapay zekâ ürünlerini de “işçiyi ikame eden değil, daha varlıklı ve daha değerli yapan” teknolojiler olarak anlatıyor. Karp’a göre, hakkında yazılan olumsuz haberlere rağmen onu seven 10–15 milyon kişinin yaklaşık yarısı, bu hikâyenin finansal kazanç tarafını da tecrübe etti; Palantir’den para kazandılar ve bugün “daha iyisini yapmalıyız” diyen bir taban oluşturuyorlar.

Bu söylem, bir yandan Silikon Vadisi’ndeki birçok teknoloji şirketinden farklı bir pozisyon almaya çalışıyor: Karp, Palantir’i “elit karşıtı, işçi sınıfı yanlısı, orduyla yakın çalışan ama teknolojiyle servet üreten” hibrit bir markaya dönüştürmek istiyor. Diğer yandan, hapishane sistemi, sınıf siyaseti ve yapay zekânın emek piyasasına etkisi gibi tartışmalı başlıkları, şirketin büyüme hikâyesine bağlayarak okuyor. Karp’ın çıkışı, hem Palantir’in politik algısını hem de teknoloji–emek–güvenlik üçgenindeki güç ilişkilerini yeniden alevlendirecek nitelikte.

2013’te Dr. Artunç Kocabalkan tarafından kurulan İFM Medya, finansal iletişim, araştırma, stratejik iletişim ve medya alanlarında entegre hizmet sunan uluslararası bir ajanstır.
destek@bsekonomi.com
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
© 2025 BS Ekonomi Tüm Hakları Saklıdır.
|
News & Media Platform, simplified
A Sound Fiction