
Almanya uzun yıllardır Avrupa’nın üretim ve ihracat motoruydu. Bugün ise sistemin temeli çökmeye başladı ve Financial Times’ın “Germany’s problems are worse than you think” değerlendirmesi bu çöküşün beklenenden daha derin olduğunu ortaya koyuyor. Ülkenin karşı karşıya olduğu tablo kısa vadeli bir durgunluk değil; yapısal bir model krizi.
Analizde öne çıkan en sert uyarı, Almanya’nın artık kendi geliştirdiği ekonomik sistemin altında kaldığı. Sanayi üretimi yıllardır aşağı yönlü bir eğilimde ve geleneksel makine–otomotiv eksenli model küresel rekabet karşısında işlemiyor. Üretim hatları eskisi gibi talep görmüyor; Çin hem fiyat hem teknolojiyle çok daha agresif bir meydan okuma yürütüyor. Almanya’nın ihracata aşırı bağımlı yapısı, küresel ticaretin hızla politize olduğu bir dünyada ülkeyi kırılganlaştırıyor.
Bu kırılganlık, yalnızca rekabetten kaynaklanmıyor. Enerji maliyetleri yüksek, altyapı yıllardır ihmal edilmiş, bürokrasi ağır, nüfus hızla yaşlanıyor ve dijital dönüşümde belirgin şekilde geri kalınmış durumda. Ekonomik verimlilik düşüyor, işgücü piyasası zayıflıyor ve şirketler yeni yatırım kararlarını ertelemeye başlıyor. Almanya’nın çözülmeye başlayan modeli, Avrupa Birliği’nin tamamı için risk yaratıyor çünkü kıta ekonomisinin tedarik zincirleri hâlâ Berlin merkezli.
Tüm bu tablo içerisinde, yeni teşvik paketleri veya borçlanma planlarının etkisi sınırlı kalabilir. Uzmanlar Almanya’nın artık sanayi ve ihracat odaklı eski modele dayanamayacağını, dijitalleşme ve verimlilik temelli yeni bir ekonomik çerçeveye geçmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi hâlde Avrupa’nın lokomotifi unvanı hızla sembolik bir hatıraya dönüşebilir.
Almanya’nın sorunu geçici değil; yapısal ve derin. Avrupa’nın ise bu gerçeklikle yüzleşmesi gerekiyor.
