
Paris’te düzenlenen zirvede, çoğunluğu Avrupa’dan 35 lider bir araya geldi. Zirvenin amacı, Ukrayna’ya savaş sonrası dönemde uygulanacak güvenlik garantilerini kesinleştirmekti. Macron, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Elysee Sarayı’nda yaptığı ortak basın toplantısında, çatışmalar sona erdiğinde garantilerin otomatik olarak devreye gireceğini söyledi.
Macron, başlangıçta ülke isimlerini açıklamasa da, 26 ülkenin farklı yollarla katkı sunacağını kaydetti. Bazı ülkeler doğrudan Ukrayna’ya konuşlanacak, bazıları ise Kiev güçlerine eğitim ve teçhizat desteği vererek sürece dahil olacak. Kaç askerin görev alacağı ise henüz netleştirilmedi.
Zirvenin perde arkasında, Avrupalı liderlerin ABD’den beklentisi öne çıktı. Macron, zirve sonrası Trump ile telefonda görüştüğünü belirterek, ABD’nin güvenlik garantilerine yapacağı katkının önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacağını söyledi. Avrupa başkentlerinde ise Washington’un sürece katılımının, garantilerin uygulanabilirliği açısından kilit önemde olduğu vurgulanıyor.
Trump, zirveye paralel açıklamalarında Avrupalılara Rus petrolü alımını durdurma ve Çin’e karşı daha fazla baskı yapma çağrısında bulundu.
Almanya ve diğer bazı ülkeler katkı taahhüdünde bulundu. Ancak Berlin, net bir askeri taahhüt için koşulların, özellikle de ABD’nin katılımının, açıklığa kavuşmasını bekliyor. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini net bir şekilde dile getirdi. Ancak İtalya, ateşkesi izleme ve Ukraynalı askerlere ülke dışında eğitim verme konusunda açık kapı bıraktı.
Fransa ve İngiltere ise, savaşın sona ermesinin ardından Ukrayna’ya asker göndermeye hazır olduklarını bildirdi. Zelenskiy ise “Hangi ülkelerin hangi güvenlik bileşenine katılacağını belirliyoruz” diyerek sürecin çok taraflı planlandığını açıkladı.
Barış ihtimali kısa vadede uzak görünse de, Avrupalı liderler savaştan sonra doğacak güvenlik boşluğunu şimdiden doldurma niyetinde. Macron’un ifadesiyle, “Uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar ciddi ve çok özel bir madde gündemde”. Yirmi altı ülkenin verdiği taahhüt, Ukrayna’nın geleceğine dair diplomatik ve askeri hesapların yeni evresine işaret ediyor.
