
Türkiye’nin kredi notu, 2026’da yatırım yapılabilir seviyeye ulaşabilir mi? TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici’nin açıklamaları ve temel veriler bu soruya olumlu yanıt veriyor. Piyasalar ise bu beklentiyi Temmuz 2025 itibarıyla fiyatlamaya başlamış durumda.
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, Türkiye ekonomisine dair çarpıcı bir perspektif sundu. Enflasyon dışında neredeyse tüm temel makro göstergelerin olumlu seyrettiğini belirten Leblebici, ekonomi programının aynı kararlılıkla sürdürülmesi halinde Türkiye’nin kredi notunun 2026 yılında yatırım yapılabilir seviyeye ulaşabileceğini söyledi.
Leblebici’nin altını çizdiği göstergeler şu şekilde:
25 Temmuz 2025 gece yarısı, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s ve Fitch, Türkiye’ye ilişkin ikinci yarı değerlendirmelerini açıklayacak. Piyasalarda beklenti pozitif:
Bu defa, hem görünüm hem de notta artış olasılığı masada. Özellikle para politikası–maliye politikası koordinasyonu ve rezerv yeterliliği, bu kararlarda belirleyici olacak.
Son 3 ayda piyasa faizi, enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle birlikte sınırlı bir düşüş eğilimi gösterdi. Ancak yatırımcı güveninin sürdürülebilir hale gelmesi için sadece faiz indirimi değil, kredi notu artışı da tamamlayıcı unsur.
Uluslararası fonların büyük kısmı, yatırım yapılabilir nota sahip ülkelerde işlem yapabiliyor. “BB” altındaki ülkeler, yüksek risk primi nedeniyle geniş portföy yatırımlarını çekmekte zorlanıyor. Bu nedenle not artışı, doğrudan portföy akımlarını, risk primini (CDS) ve TL’ye olan ilgiyi artıracak katalizör olarak görülüyor.
Leblebici’nin açıklamasında sadece makro veriler değil, yapısal reform ihtiyacı da dikkat çekiyor. Özellikle:
Bu adımların, kredi notunun kalıcı şekilde yükselmesinde temel rol oynayacağı vurgulanıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları, “yatırım yapılabilir” eşiğini yalnızca ekonomik programlara değil, kurumsal kararlılığa ve öngörülebilirliğe bakarak tanımlar. 2025’in ikinci yarısı, bu açıdan kritik bir test alanı olacak.
Veriler umut veriyor: Enflasyon dışı göstergeler ılımlı; dış açık daralıyor, rezervler güçleniyor. Ancak tek başına veri yetmez — “yatırım yapılabilir ülke” algısı için istikrarlı uygulama, siyasi uyum ve reform temposu şart.
Piyasa, not artışını satın almaya başlamış olabilir. Ancak asıl kazanç, 2026’da yabancı fonların Türkiye piyasasına yeniden dönüşü olacak. Bu nedenle bugünkü her adım, iki yıl sonraki yatırım ortamının tuğlasıdır.
