BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Las Vegas, Rio de Janeiro ve çok uzak bir galaksiden gelen hikâyeler
“Adolescence” (Ergenlik)
13 yaşındaki Owen Cooper adlı bir çocuğun sınıf arkadaşını öldürmekle suçlanmasını konu alan bu gerilim dolu dizi, izleyiciyi diken üstünde tutuyor. Oyunculuklar kusursuz, dizi; erkeklik, kimlik ve çevrimiçi beyin yıkama gibi temaları güçlü biçimde işliyor.
“Andor”
Star Wars evreninden çıkan bu beklenmedik derecede derinlikli yapım, otoriterlik üzerine incelikli bir dizi. Cassian Andor’un (Diego Luna), apolitik bir hırsızdan Galaktik İmparatorluk’a karşı bir isyancıya dönüşümünü anlatıyor. Senaristler baskı düzeninin nasıl çalıştığını çok iyi kavramış.
“The Clubhouse: A Year with the Red Sox”
Boston Red Sox beyzbol takımını 162 maç boyunca takip eden sekiz bölümlük belgesel. Kurgu harika, oyuncular zihinsel sağlık ve aile mücadeleleri hakkında açıkça konuşuyor; sezonun ne kadar yıpratıcı olduğu gözler önüne seriliyor.
“Dying for Sex” (Seks Uğruna Ölmek)
Molly (Michelle Williams), 4. evre kanser teşhisi aldıktan sonra tek düşündüğü şey sekstir. Yıllardır ona dokunmayan kocasından ayrılır ve bir dizi cinsel maceraya atılır. Açık sözlü ve mizahi bir dram.
“Hacks”
Bu komedi dizisi 4. sezonunda da neşesini koruyor. Deborah Vance (Jean Smart), hayalindeki gece şovu sunuculuğu işine kavuşur; ancak başyazarı, ona şantajla o koltuğu kazandıran eski çırağıdır.
“Holy Cow” (Kutsal İnek)
Babası öldükten sonra Totone, yaşadığı Fransız köyünde bir peynir üreticisinin yanında işe girer. Yerel bir yarışma en iyi Comté peyniri için büyük ödül vaat edince, arkadaşlarıyla kendi tarifini denemeye karar verir. Mizah dolu, süt ürünlü bir hikâye.
“I’m Still Here” (Ben Hâlâ Buradayım)
Oscar ödüllü bu film, 1970’lerin başında Brezilya’daki askeri diktatörlük döneminde geçiyor. Kocası sivil polislerce alıkonulan Eunice (Fernanda Torres), onun akıbetini öğrenmek için kararlılıkla mücadele eder. Aşk ve direnç öyküsü.
“The Last of Us”
Popüler video oyunundan uyarlanan bu dizinin ilk sezonu, gerilimiyle unutulmazdı. İkinci sezon ise vahşet düzeyini daha da artırıyor. Asıl korku, Cordyceps mantarından değil, kıyamet sonrası dünyada yaşayan umutsuz ve intikamcı insanlardan kaynaklanıyor.
“The Last Showgirl” (Son Dansçı)
Shelly (Pamela Anderson), Las Vegas’ta 30 yıldır sahneye çıkan bir dansçıdır; ancak parıltılı bikinilerle sahneye çıkma fırsatları artık çok azdır. Anderson’ın oyunculuğu hem naif hem de etkileyici.
“The Narrow Road to the Deep North” (Derin Kuzeye Dar Yol)
Richard Flanagan’ın ödüllü romanından uyarlandı. Avustralya ordusunda cerrah olan Dorrigo Evans (Jacob Elordi), Japonlara esir düşerek Burma Demiryolu’nda çalışmaya zorlanır.
“The Pitt”
Pittsburgh’daki aşırı yoğun ve yetersiz fonlanan bir acil serviste geçen bu tıbbi dizi, her bölümde tek bir saatlik vardiyayı anlatıyor. Yetersiz imkanlarla elinden geleni yapan sağlık çalışanlarının emeğine saygı duruşu niteliğinde.
“Severance” (Kopuş)
İkinci sezonunda olan bu sürreal dizi, modern ofis hayatını anlatan en güçlü yapımlardan biri. Lumon Industries çalışanlarının beyinlerine yerleştirilen bir çip, onların bilinçlerini ikiye ayırıyor. “Dışarıdaki benlikleri” işlerini bilmezken, “içerideki benlikleri” dış hayatlarını hatırlamıyor.
“Sinners” (Günahkârlar)
Michael B. Jordan’ın ikiz karakterlerini canlandırdığı bu film, 1932’de Mississippi’de bir caz kulübü açan Smoke ve Stack adlı kardeşleri anlatıyor. Film; korku, müzikal, dönem draması ve aksiyon türlerini bir araya getiriyor. Filmde vampirler ve Ku Klux Klan da sahneye çıkıyor.
“Toxic Town” (Zehirli Kasaba)
1980’ler ve 90’larda İngiltere’nin East Midlands bölgesindeki Corby Belediyesi, eski bir demir çelik fabrikasının kalıntılarını açık kamyonlarla taşıdı. Sonrasında birçok çocuk, doğum kusurlarıyla dünyaya geldi. Jodie Whittaker, yerel yetkililere dava açan annelerden biri olan Susan McIntyre rolünde büyüleyici bir performans sergiliyor.
“Warfare” (Savaş)
Irak Savaşı sırasında geçen bu film, Ramadi Muharebesi’nin son anlarını yeniden canlandırıyor. Eş yönetmen ve eski Donanma komandosu Ray Mendoza’nın gerçek savaş anılarına dayanıyor. Filmde müzik yok, politik bağlam da anlatılmıyor; yalnızca savaşın çıplak şiddeti var.