BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Viyana tahtını kaybetti. Dünya genelinde istikrarsızlık yaşam standartlarını tehdit ediyor.
Art arda ikinci yıl dünya genelindeki şehirlerde yaşam koşulları iyileşmedi. Bu durum, kardeş şirketimiz EIU’nun (Economist Intelligence Unit) en son yaşanabilirlik endeksine göre ortaya kondu. Şirketlerin personelini başka şehirlere taşırken zorluk tazminatlarını hesaplamalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanan yıllık anket, 173 şehri sağlık hizmetleri, kültür ve çevre, eğitim, altyapı ve istikrar olmak üzere beş kategoride değerlendiriyor. İlk dört kategorideki puanlar genellikle sabit kalmış ya da iyileşmiş olsa da, bu kazanımlar istikrar alanındaki düşüşlerle dengelendi.


Viyana bu duruma iyi bir örnek. Avusturya’nın başkenti, 2022’den 2024’e kadar dünyanın en yaşanabilir şehriydi. Ancak bu yıl yerini kaybetti; çünkü Taylor Swift konserine ve bir tren istasyonuna yönelik iki engellenmiş terör saldırısı, askeri çatışma, sivil huzursuzluk ve terör tehditlerini ölçen istikrar puanını düşürdü. Viyana artık Zürih ile birlikte ikinci sırayı paylaşıyor. İstikrar kategorisinde tam puan alan sadece altı şehirden biri olan Kopenhag, bu yıl genel sıralamanın zirvesinde yer aldı. Melbourne ve Cenevre ise ilk beşi tamamlıyor.

Daha küçük şehirler genellikle bu endekste iyi performans gösteriyor. İlk 20’de yer alan şehirlerden yalnızca üçü 6 milyonun üzerinde nüfusa sahip. Londra ve New York sırasıyla 54. ve 69. sırada yer alıyor. Bu şehirlerde suç oranları ve terör tehdidi yüksek. Ayrıca yolları da sıkışık. Dünyanın en büyük kenti olan Tokyo ise 13. sırada yer alıyor.
Listenin alt sıralarında da istikrarsızlık, yaşanabilirliği olumsuz etkiliyor. Şam sıralamanın en sonunda yer almaya devam ediyor (ancak Aralık ayında Beşar Esad’ın devrilmesi ve ardından Amerika’nın Suriye’ye uyguladığı ekonomik yaptırımları kaldırması, başkent için gelecek yılki sıralamada umut vadediyor). Kiev, üst üste üçüncü yıl en alt on şehir arasında yer alıyor. Tahran da bu grubun hemen dışında yer alıyor; şu anda İsrail tarafından bombalanıyor ve bu nedenle yukarılara tırmanması beklenmiyor. Keşmir sınırındaki askeri çatışmalar, endeksteki beş Hindistan şehri için istikrar puanlarını düşüren etkenlerden biri oldu. (Pakistan’dan listede yer alan tek şehir olan Karaçi, bu kategoride zaten düşük puan almıştı.)
Batı Kanada’daki Calgary, bu yılın sıralamasında en büyük düşüşü yaşayan şehir oldu; beşinci sıradan 18. sıraya geriledi. Endekste yer alan diğer üç Kanada şehrinden ikisi de düşüş yaşadı. Bu durum, Kanada’da sağlık hizmetlerine erişimdeki uzun bekleme listeleri ve konut eksikliğini yansıtıyor. Mart ayından bu yana başbakan olan Mark Carney, bu sorunları çözmek için yoğun bir mesai harcamak zorunda kalacak. Öte yandan, Suudi Arabistan’ın ekonomiyi petrolden bağımsızlaştırmayı hedefleyen Vizyon 2030 programı, alışveriş merkezleriyle ünlü tatil şehri Al Khobar’a son bir yılda en büyük sıçramayı yaşattı. Şehir, 13 sıra birden yükselerek 135. sıraya çıktı.
Batı Avrupa’da değerlendirilen 30 şehir ve Kuzey Amerika’daki 25 şehir arasında yalnızca biri—Atina—yaşanabilirlikte en üst düzey olan 80 puan barajının altında kaldı. Asya, yaşanabilirlik açısından en iyi üçüncü bölge olarak öne çıkıyor; ancak bu kıtadaki şehirlerde yaşam koşulları oldukça geniş bir yelpazede değişkenlik gösteriyor. İlk 20’deki şehirlerin neredeyse yarısı Doğu Asya ve Avustralasya’da yer alıyor. Güney Asya’daki birçok şehir ise yüksek kirlilik ve sıcaklık nedeniyle çok daha alt sıralarda bulunuyor.


Görünüm karışık. Son birkaç yılda yaşam standartlarını olumsuz etkileyen enflasyon düşüyor gibi görünüyor. Ancak jeopolitik gerilimler artıyor ve bu da her yerde istikrarı ve yaşam kalitesini tehdit ediyor.