BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
ZAMAN FARKLARI yüzünden çoğu Ukraynalı Alaska zirvesini ancak cumartesi sabahı öğrendi. İlk tepkileri rahatlama olsa da, şimdi sırada ne geleceğinden endişe ediyorlar. Hemen duyulan sakinlik anlaşılırdı. Anchorage’da Donald Trump ile Vladimir Putin arasında korkulan büyük pazarlık gerçekleşmemişti. İlk raporlar, Amerikan askeri üssünde yapılan görüşmelerin kısa sürdüğünü ve net bir sonuç çıkmadığını vurguladı. “Felaket önlendi: Trump bizi satmadı” diye yorum yaptı bir milletvekili dün sabahın erken saatlerinde.
Ama kulislerdeki belirsiz detaylar, Ukrayna’nın kabul etmesi imkânsız olacak yeni taleplerin gündeme gelebileceği ihtimaline dönüştükçe, güven yerini huzursuzluğa bırakıyor. Bu endişenin en büyük nedeni ise pazartesi günü Washington’da yapılacak Trump–Zelenskiy görüşmesi.
Zirvenin başından itibaren uyarı işaretleri vardı. Putin’in uçağının önüne Amerikan askerlerinin kırmızı halı sermesi. Trump’ın Putin’i alkışlarla ve tokalaşmalarla karşılaması. Trump’ın daha önce sert söylemlerine rağmen, ateşkes sağlanmadan zirvenin gerçekleşmesi. Ukraynalı yetkililer, müzakereleri “yapıcı” bulduklarını ve Avrupa’nın ABD destekli güvenlik garantilerinden bahsettiğini söylese de, özelde Trump’ın savaşı Rusya’nın şartlarıyla bitirmeye izin verdiğinden korkuyorlar.
En bariz değişiklik, Rusya’nın tercih ettiği sıralamanın kabul görmesi. Artık ilk aşamada tam ateşkes ihtimali yok. Putin’e baskı için Trump’ın vaat ettiği ağır yaptırımlar da gündemden kalktı. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı danışmanı Serhiy Leşçenko, cumartesi günü Ukrayna’nın tavrını yineledi: Genel bir anlaşmadan önce ateşkes sağlanmalı. Ancak Trump, aniden Putin’in yanında yer alarak artık “kapsamlı barışı” hedef gösteriyor. Bu “ya hep ya hiç” yaklaşımı, kötü niyetli aktörlerce kolayca sabote edilebilecek ya da maksimum taviz koparmak için kullanılabilecek bir plan. Avrupa liderleri bugün çevrim içi toplantıyla yanıtlarını koordine edecek.
Ukraynalı güvenlik kaynakları, “kapsamlı barış” kavramından endişeli. Putin için bu hâlâ 2021’de kaleme aldığı ve işgali gerekçelendirdiği saldırgan makalede dile getirdiği “sorunların kökünü çözmek” anlamına geliyor. O yazıda NATO’nun doğuya genişlemesini ve Ukrayna’nın bağımsızlığını reddediyor, Ukrayna ile Rusya’yı “tek halk” olarak tanımlıyordu. Cuma günü retoriğini “kardeşçe” ilişkilere yumuşatsa da, üç buçuk yıldır süren işgalde yüz binlerce kayıp veren ve milyonlarca mülteci durumuna düşen Ukraynalılar için bu kelimelerin anlamı yok.
Trump, Putin’in bu mesajlarını anlamış olsun ya da olmasın, hiçbir itirazda bulunmadı. Bir Ukraynalı kaynak, “Putin için kapsamlı barış bizi değiştirmek demek. Ve Amerikalılar, farkında olarak ya da olmayarak, buna dâhil olmuş görünüyor” dedi. Eski Ukraynalı diplomat Roman Bezsmertny, Putin’in Trump’ı Nobel Barış Ödülü arzusuyla “alay konusu yaptığını” söyleyerek, “Bu Ukrayna için değil, Amerika ve dünya için bir trajedi. Putin’in büyüsü altında Trump siyaseten felçli bir lider” dedi.
Temmuz boyunca Ukrayna ile Rusya arasında yapılan gizli temaslar, savaşı donduracak bir mutabakata yaklaştırmıştı. Ancak Trump’ın eski emlak çevresinden arkadaşı Steve Witkoff’un Putin’le görüşmesinin ardından Ukrayna için imkânsız yeni toprak talepleri gündeme geldi. Cuma günü Putin, Ukrayna’nın hâlâ elinde tuttuğu Luhansk ve Donetsk bölgelerinden çekilmesini istedi. Bu bölgeler, cephe hattının en sağlam noktalarını oluşturuyor. Karşılığında ise Sumı ve Harkov’da küçük işgal bölgelerini iade etmeyi, Zaporijya ve Herson’daki mevcut hattı dondurmayı teklif etti. Bu şartlar, Putin’e gelecekte yeniden saldırı imkânı sağlayacak türden.
Savaşın yıllara yayılan yükü Ukraynalıları yıpratmış durumda. Rusya cephede hem insan gücü hem de metal üstünlüğünü sürdürürken, kamuoyu yoklamalarında pragmatizm öne çıkıyor. Çoğunluk, Rusya’nın hâlihazırda tuttuğu toprakların fiilen kabul edilmesine karşılık Batı’dan gerçek güvenlik garantileri verilmesini destekliyor. Ancak, Rusya’ya ek toprak tavizi verilmesine kesin biçimde karşı çıkıyorlar. Kiev Uluslararası Sosyoloji Enstitüsü direktörü Anton Hruşetski’nin verilerine göre, Trump’ın gündeme getirdiği toprak takasına onay vereceklerin oranı beşte birden az.
Bir Ukraynalı istihbarat yetkilisi, Amerikalıların Ukrayna’yı toprak vermeye zorlamakta “inanılmaz derecede saldırgan” olduklarını söylüyor. Rusya’nın çıkarı açık: yaptırımların kaldırılması, el konulan varlıkların iadesi ve enerji piyasalarının yeniden açılması. Ancak asıl soru, Trump yönetiminin neden Rusya’nın çıkarlarını bu denli güçlü biçimde desteklediği.
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen Trump hızlı bir barışa kararlı görünüyor. The Economist’in edindiği bilgilere göre, Trump–Putin–Zelenskiy üçlü zirvesi önümüzdeki hafta sonuna kadar yapılabilir. Ondan önce, pazartesi günü Zelenskiy Washington’a gidecek. Şubat’taki aşağılanmasından bu yana ilk ziyaretinde, Avrupa liderleri de ona destek vermek için eşlik edecek. Ancak manzara önceki seferi anımsatıyor. Ukraynalılar, Trump’ın Putin’in mantığını izleyerek planları bozulursa suçun Ukrayna’ya yıkılmasından korkuyor. Trump, Fox News aracılığıyla Zelenskiy’e şimdiden şu tavsiyede bulundu:
“Bir anlaşma yap. Rusya çok büyük bir güç. [Sen] değilsin.” ■