BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
1. Giriş: Japonya’da Neler Oluyor?
Dünyanın yıllardır ‘en istikrarlı ekonomilerinden biri’ olarak gördüğü Japonya, bugün belki de modern finans tarihinin en kırılgan eşiğinde. Bu yalnızca Japonya’nın değil; küresel sermayenin yönünü belirleyecek bir dönemeç.
2024 sonu itibarıyla Japonya’nın 40 yıllık devlet tahvillerinin getirisi %3,48’e yükseldi. Bu, Japonya’nın 25 yıl aradan sonra ilk kez ciddi bir faiz şoku yaşadığı anlamına geliyor. Japonya Merkez Bankası’nın ultra gevşek para politikasından çıkma çabaları, piyasada sistemik bir kırılmanın işaret fişeği olabilir.

2. Japon Tahvillerinde Ne Değişti?
BOJ’un 2013’te başlattığı QQE (quantitative and qualitative easing) politikası, uzun vadeli tahvil faizlerini yapay şekilde bastırdı. Ancak 2023 itibarıyla şu gelişmeler yaşandı:
- Enflasyon hedefi aşıldı, YCC (getiri eğrisi kontrolü) gevşetildi.
- Kurumsal yatırımcılar (özellikle emeklilik fonları ve sigorta şirketleri) tahvil satışına geçti.
- BOJ bilançosunu küçültmeye başladı, bu da tahvil talebini azalttı.
Bunun sonucunda 40 yıllık tahvil faizleri %0,5’ten %3,5’in üzerine fırladı.
3. Faizlerdeki Yükselişin Olası Etkileri
a) Kamu Maliyesi Tehlikede mi?
- Borç/GSYH oranı %250’yi aştı.
- Yeni tahvil ihracı çok daha pahalı hale geldi.
- Faiz ödemeleri 320 milyar doları aşabilir.
Bu durum, Japonya’nın büyümeyi kısıtlayacak vergi reformlarına zorlanmasına neden olabilir.
b) Bankacılık Sektörü ve Portföy Riski
- Gerçekleşmemiş zararlar bilanço baskısı yaratıyor.
- Kredi verme iştahı düşüyor.
- ABD’deki 2023 banka krizine benzer bir risk artıyor.
c) Yen Üzerinde Baskı
- Yen carry trade pozisyonlarında ani çöküş riski.
- Volatilite artışı ve müdahale baskısı.
- Döviz rezervleriyle savunma zorunluluğu doğabilir.
4. ISIBA’nın Yunanistan Benzetmesi Ne Anlama Geliyor?
BOJ Başkan Yardımcısı ISIBA’nın Japonya’yı Yunanistan’a benzetmesi ilk bakışta abartılı görünse de, yapısal reformların gecikmesi halinde borç sürdürülebilirliğinin kaybedilmesi riski doğrudur.
Yunanistan 2010’da AB ve IMF desteğine muhtaç kalmıştı. Japonya gibi 4 trilyon dolarlık dış yatırım portföyüne sahip bir ülke için böyle bir senaryo küresel çöküş etkisi yaratabilir.
5. Küresel Etkiler: Japonya Bir Siyah Kuğu Olabilir mi?
Nassim Taleb’in ‘Siyah Kuğu’ tanımı, Japonya özelinde şu şekilde gerçekleşebilir:
- Tahvil faizleri kontrolden çıkar.
- BOJ piyasayı sakinleştiremez.
- Yen çöküşe geçer.
- Küresel risk iştahı düşer.
- Japon fonları gelişmekte olan piyasalardan çıkış yapar.
Çünkü Japonya’nın GPIF gibi dev fonları, küresel ETF ve tahvillerin %10’unu elinde tutuyor.
6. BOJ’un Olası Tepki Araçları
- Yeniden QE’ye dönülebilir.
- Faiz artış süreci durdurulabilir.
- Fed ile swap hattı kullanılabilir.
- Bankalara uzun vadeli likidite sağlanabilir.
- Doğrudan döviz piyasasına müdahale edilebilir.
Ancak bu tür hamleler ‘panik sinyali’ olarak algılanabileceği için zamanlama ve iletişim dili kritik önemdedir.
7. Alternatif Senaryo: Yumuşak İniş Mümkün mü?
Daha ılımlı analistlere göre, Japonya’nın iç dinamikleri hala güçlü:
- Kamu borcu yerli yatırımcılara dayalı.
- BOJ bilançosu yönetilebilir durumda.
- Enerji fiyatları dengeleniyor.
- Jeopolitik konumu sermaye çekebilir.
Bu durumda BOJ faiz artışını kontrollü bir şekilde sonlandırabilir.
8. Sonuç: Japonya Yeni Bir Krizin Fitilini Ateşleyebilir mi?
BOJ’un çıkmazı; bir yandan faizleri artırmak, bir yandan borçlanma maliyetini düşük tutmak zorunda kalmasıdır. Bu, merkez bankalarının ‘her şeyi kontrol edebiliriz’ illüzyonunu yerle bir eden bir durumdur.
Japonya, bir Siyah Kuğu olabilir. Ama bu kuğu suyun altındaki akıntıya mı, yoksa üstündeki rüzgâra mı teslim olacak, bunu BOJ’un birkaç ay içinde vereceği kararlar belirleyecek.
EK: 2025 BOJ Para Politikası Takvimi
Toplantı Tarihi | Politika Kararı | Özet Görüşler | Tutanaklar |
23–24 Ocak | 24 Ocak | 3 Şubat | 25 Mart |
18–19 Mart | 28 Mart | 8 Mayıs | |
30 Nisan – 1 Mayıs | 1 Mayıs | 13 Mayıs | 20 Haziran |
16–17 Haziran | 25 Haziran | 5 Ağustos | |
30–31 Temmuz | 31 Temmuz | 8 Ağustos | 25 Eylül |
18–19 Eylül | 30 Eylül | 5 Kasım | |
29–30 Ekim | 30 Ekim | 10 Kasım | 24 Aralık |
18–19 Aralık | – | 29 Aralık | Açıklanacak |