- Ripple’ın kurucu ortağı Jed McCaleb yıllar içinde milyarlarca dolarlık XRP satışı yaptı ve bu piyasada satış baskısı oluşturdu.
- SEC tarafından açılan büyük dava Ripple’ı zor duruma düşürdü, birçok borsada delist edilme tartışmaları yaşandı.
- Şirketin elinde toplam arzın neredeyse yarısının bulunması merkezileşme endişelerini artırıyor.
XRP uzun süredir piyasanın en büyük ikinci altcoini olarak Ethereum’un hemen arkasında yer alıyor. 185 milyar dolarlık piyasa değeriyle bu durum kolay kolay değişmedi. Birçok yatırımcı Ripple üzerinden 20–30 katlık hızlı kazanç hayali kurdu ancak devasa piyasa değeri bu ihtimali sınırlıyor. Buna karşılık, yüksek değerinin bir güvenli liman algısı yarattığı da söylenebilir. İşte Ripple hakkında öne çıkan önemli bilgiler:
Ripple’ın hikâyesi aslında kripto dünyasının en tartışmalı örneklerinden biri. Kurucu ortaklardan Jed McCaleb’in 2020 yılında tek seferde 400 milyon dolarlık XRP satışı, yatırımcılar arasında güven sorununa yol açtı. McCaleb, sonraki yıllarda da elindeki varlıkları satarak toplamda 3.2 milyar dolarlık satışa ulaştı. Bu durum sık sık fiyat üzerinde baskı yarattı ve yatırımcıları tedirgin etti.
Bir diğer önemli başlık SEC ile yaşanan büyük dava oldu. ABD’nin menkul kıymetler düzenleyicisi Ripple’a tarihin en büyük kripto davalarından birini açtı. Yıllar süren belirsizlikte bazı borsalar XRP’yi listeden çıkardı, bazıları ise beklemeyi tercih etti. Süreç Ripple için oldukça yıpratıcı geçti ancak sonunda dava düşürüldü. Bu gelişme, ABD’de kripto regülasyonlarının şekillenmesinde Ripple’ın rolünü güçlendirdi. Bugün birçok uzman, sektörde “uyumluluk” kavramının Ripple sayesinde tartışıldığını belirtiyor.
Olumsuz görülen bir başka nokta, toplam XRP arzının yaklaşık %50’sinin Ripple Labs’ın elinde olması. Şirketin bu devasa stoku yatırımcılar için iki farklı şekilde yorumlanıyor. Kimileri bunun fiyat üzerinde sürekli bir satış baskısı yaratabileceğini düşünüyor. “Şirket elindekileri hızla piyasaya sürerse fiyat düşer” kaygısı yaygın. Öte yandan, Ripple taraftarları ise şirketin hazinesinde güçlü bir rezerv bulunmasının uzun vadeli sürdürülebilirlik açısından olumlu olduğunu savunuyor.
Ripple’ın güçlü tarafı ise sunduğu pratik çözüm. Bankacılık sisteminde uluslararası para transferleri çoğu zaman günler alıyor ve masraflı oluyor. Bankalar, farklı para birimleri için karşı bankalarda “nostro” adı verilen hesaplarda yüksek miktarlarda fon tutmak zorunda kalıyor. Bu da hem atıl para yaratıyor hem de likidite sorunlarına yol açabiliyor. Ripple, bu süreci hızlandırarak aracı kuruluşları ortadan kaldırıyor. Örneğin ABD’den gönderilen dolar önce Ripple’a çevriliyor, ardından hedef ülkeye Ripple olarak aktarılıyor ve sonrasında tekrar yerel para birimine dönüştürülüyor. İşlem neredeyse anında gerçekleşiyor ve maliyet çok düşük oluyor.
Birçok kripto para çözüm sunduğunu iddia etse de çoğunun pratikte kullanımı yok. Ripple bu noktada ayrışıyor. Uzak Doğu’da bazı bankalar sınır ötesi ödemelerde Ripple’ı test edip kullandı. Türkiye’de de Akbank bu teknolojiyi denedi. Bu örnekler Ripple’ın spekülasyonun ötesine geçerek gerçek kullanım alanı bulduğunu gösteriyor.
Çevresel açıdan da Ripple’ın farkı var. Bitcoin gibi proof of work sistemini kullanmadığı için enerji tüketimi çok düşük. Yapılan hesaplara göre %99’a varan enerji tasarrufu sağlıyor. Bu da bankaların geleneksel işlemlerine kıyasla hem hızlı hem de çevre dostu bir alternatif olduğu anlamına geliyor.
Son olarak şirketin yönetimine bakıldığında, CEO Brad Garlinghouse’un duruşu dikkat çekiyor. Yıllardır Ripple’ı yöneten Garlinghouse, kripto dünyasının önemli etkinliklerinde boy gösteriyor. Hakkında yapılan yorumlar, mütevazı ve çalışkan kişiliği sayesinde projeye güven kattığı yönünde. Liderlikte kibirden uzak, alçakgönüllü bir yaklaşımın şirket başarısında kritik rol oynadığı belirtiliyor.
Sonuçta Ripple, hem güçlü yanları hem de tartışmalı noktalarıyla kripto dünyasının merkezinde yer almaya devam ediyor. Yüksek piyasa değeri hızlı kazanç ihtimalini sınırlarken, bankacılık sistemine sunduğu çözümler ve regülasyon süreçlerindeki rolü Ripple’ı uzun vadede önemli bir oyuncu haline getiriyor.
